Geleceğin liderlerinin yetişeceği bir mükemmeliyet merkezi olma hedefiyle kurulan Koç Üniversitesi, üstün başarılarıyla topluma katkı sağlayan mezunlarımızı ödüllendirmek amacıyla “Mezun Ödülleri” programını başlattı. Koç Üniversitesi’nin 30. yılında farklı kategorilerde verilen 30 ödül, 2023 yılında ilk kez sahiplerini buldu. Bu özel günde Sosyal Etki Ödülü toplumsal cinsiyet eşitliği, hukukta cinsiyet temelli ayrımcı düzenlemeler, işyerinde cinsiyetçilik konularındaki savunuculuk çalışmaları nedeniyle 2012 Hukuk Fakültesi mezunumuz Aslı Karataş’a verildi. Mezun Ödülü sahibi Aslı Karataş’12 ile almış olduğu ödül ve kariyeri hakkında keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Aslı Karataş’ın ilham veren yolculuğunu röportajımızda bulabilirsiniz.

Bize kendinizi tanıtır mısınız?

Koç Lisesi 2008 mezunuyum. 2012 yılında da Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldum. 2013 yılında avukatlık ruhsatımı aldım ve bir kuruma bağlı avukat olarak çalışmaya başladım. Üniversitede okuduğum yıllardan bu yana çeşitli sivil toplum örgütleriyle çalışmalar yapıyorum. Halihazırda hem aktif avukatlık yapıyorum hem de sebuka girişimi üzerinde çalışıyorum. Kurumlara toplumsal cinsiyet eşitliği hakkında eğitim ve danışmanlıklar düzenliyorum. Mart 2020’de masallardaki toplumsal cinsiyet rollerinin eleştirisi üzerine yazdığım Uyuyan Güzel Uyandı kitabım çıktı.

Öğrencilik günlerinize ait bizimle paylaşmak istediğiniz bir şeyler var mı? Nasıl bir öğrencilik geçirdiniz?

Öğrencilik yıllarımı çok keyifli hatırlıyorum. Benim okuduğum yıllarda Batı Kampüsü yeni yeni yapılıyordu. Tıp fakültesi ben 2. sınıftayken açıldı. Okula açılan her yeni bölümün beni heyecanlandırdığını hatırlıyorum. Yurtlar yetersiz kaldığından okul sitelerde kimi evleri kiralayıp yurt haline getirmişti. Ben de 2 dönem o evlerde kaldım. Sanıyorum sonradan bu uygulamadan vazgeçildi ama aslında pratik bir çözümdü. Benim okuduğum yıllarda haftada 2-3 kez Taksim’e giderdik. Taksim’den gece 2’ye kadar saat başı kalkan bir shuttle olurdu Koç Üniversitesi’ne. Okulun çok uzakta olmasını sürekli birlikte hareket ediyor olmaktan ötürü çok dert etmezdik. Sarıyer’de kendimize başka bir evren kurmuş gibiydik.

Üniversitemizin 30. Yıl dönümünde ilk defa takdim edilen Mezun Ödülünü kazandınız. Öncelikle sizleri bütün mezunlarımız adına tekrar kutlarız. Sizleri Mezun Ödülü almaya getiren maceranızdan ve çalışmalarınızdan bahsedebilir misiniz?

Toplumsal cinsiyet eşitliği konusundaki çalışmalarımdan ötürü Sosyal Etki alanında ödül aldım. Cinsiyete dayalı ayrımcı muamele gördüğümüzün idrakına varmam sanıyorum ergenlik dönemlerim kadar eski. Farkında olduğum günden bu yana bu ayrımcılıkla mücadele ediyorum diyebilirim. Avukatlık da malum bir savunuculuk mesleği. Önceliğim aslında hukukta, mevzuatın bizatihi cinsiyetçi olduğu noktaları tespit etmek ve toplumsal cinsiyet rollerinden arındırılmış mevzuat üzerinde çalışmaktı. Ancak pek tabi hukuki metinlerin mevcut haliyle yazılmış olmasının altında da bir toplumsal altyapı var. Bu sebeple cinsiyetsiz ebeveynlik ve iş yaşamındaki cinsiyetçilik başlıkları üzerinde de çalışmaya başladım. Bu süreç benim açımdan çok öğretici ve sağaltıcı oldu. Bu girişim benim açımdan kuvvetli bir dayanışma ruhunun yeniden canlanmasına da yol açtı. Sebuka’nın amacı hayatın her alanda eşitliği sağlayabileceğimiz bir toplum yaratmak için kollektif katkılarla bir yol haritası oluşturmak. Çok kuvvetli bir dayanışma ağı oluşturduğuna da inanıyorum açıkçası. Bir söylem üretiyoruz sebuka altında ve bir çok kadın için güçlendirici oluyor. Yalnız olmadığımızı bilmek zaten başlı başına güçlendirici bana kalırsa. Bazı ezberleri kırmak gerekiyor. Bunun için sosyal medyanın gücünü arkamıza almayı önemsiyorum.

Eğitim aldığınız üniversitenizden Mezun Ödülü almak size neler hissettirdi? İlk defa takdim ödüllerde adınızın olması ve üniversite tarihinde yer almanız sizin için neler ifade ediyor?

Ben aynı zamanda Koç Lisesi mezunu olduğum için Koç kurumlarına ayrı bir sempati besliyor, ayrı bir güven duyuyorum. Herhangi bir durumda iki marka arasında kalsam Koç’un markasını tercih ederim mesela. Koç’ta aldığım eğitim sadece kariyerimi değil hayatımın her evresini son derece olumlu etkiledi. Bence Koç Lisesinde aldığınız nitelikli eğitim sayesinde üniversitede de iş hayatında da birçok insanın birkaç adım ötesinde oluyorsunuz. Ben üniversiteyi lisenin devamı gibi gördüm çoğunlukla çünkü zaten lisede de çok nitelikli bir eğitim almıştık. Hocalarımızla hala görüştüklerim var. Çok sevgili Bertil hocamdan ödül almış olmak beni ayrıca duygulandırdı. Çok önemli pozisyonlarda çok güçlü kadınlar görmek hepimize her zaman ilham oluyor. Koç Üniversitesi öğrencisi olmaktan çok gurur duyduğum bir okul ve bu vesileyle üniversite tarihinde yer alma fırsatı bulmuş olduğum için de çok müteşekkirim.

Mezunlarımızla paylaşmak istediğiniz veya genel anlamda eklemek istediğiniz bir şeyler var mı?

Koç Üniversitesi mezunlarından bir cemiyet inşa etmek için çok samimi bir çaba sarf ediyor. Ne yazık ki ülkemizde son 10 yıldır hızla artan göçler vesilesiyle bunu inşa etmek kolay olmuyor. Okullarımızın henüz 30 yıllık olması da cabası tabi. Ben kendi adıma bu aidiyeti çok önemsiyorum ve çok değerli buluyorum. Sevgili mezunlarımıza da aynısını önerebilirim naçizane. Bir grubun parçası olmak, ortak değerleri paylaşmak çok çok önemli. Bu hafızaya birlikte sahip çıkalım derim.