2007 Psikoloji mezunumuz, dünya yelken şampiyonu Güray Zünbül bile bir araya geldik, iş dünyasındaki deneyimlerini yelken ile birleştirerek kurduğu Corporate & Sailing & Coaching’i bir araya getiren yeni şirketi Co.Sailing hakkında görüştük.

Merhaba Güray, kendini mezunlarımıza tanıtır mısın?

Merhaba, İzmir Karşıyakalıyım. 2007 Psikoloji mezunuyum. Özel Rahmi Koç Bursu ile okudum. 13 yaşında yelken sporuna başladım. 500’ün üzerinde milli formayı giydim. Sayısız Türkiye, Balkan ve Avrupa şampiyonluklarım var. 2000 yılında Türk yelken tarihindeki ilk Dünya Şampiyonluğu’nu elde ettim. Bu süreçte ülkemizde spor psikolojisi alanındaki boşluğu gözlemledim ve makine mühendisi olup hızlı tren yapmak isterken psikoloji bölümünde karar kıldım.

Üniversite sonrası hem sporculuk hem psikoloji kariyerim devam etti. 2011 yılında ailevi sağlık problemleri nedeniyle aile şirketimizde görev aldım. Finans Müdürlüğü ve Genel Müdürlük görevlerine kadar yükseldim. Ağabeyimin sağlığına kavuşması ile ben de tekrar hayallerim doğrultusunda ilerlemeye başladım. Bu defa elimde yoğun tempoda geçen, sarsıcı değişimlerin de yaşandığı dopdolu bir kurumsal hayat tecrübesi de vardı.

Sen şampiyon bir yelkencisin; bu sporla tanışman ve ilerlemen nasıl oldu?

Abimin yönlendirmesi ile 13 yaşında Karşıyaka Yelken Kulübü’nde yelkene başladım. O yıllarda yelken sporu çok küçük bir çevre tarafından bilinen, büyük imkansızlıklar ve eksiklikler ile yapılan bir spordu. Geleneksel kulüpçülük felsefesi ile, üst nesilden alt nesile aktarılan kültür ve bilgi birikimi ile icra edilirdi. Bizler 90 yıllarda yelken ile tanışan çocuklarız. Yelkeni hem bir oyun, hem bir sportif branş şeklinde yapabilme fırsatımız oldu. Vizyoner ve emektar yöneticilerin gayreti, başarılı ve tutkulu gençlerin oluşturduğu milli takımlar ile 2000li yıllarda Tük yelkenciliği sportif kırılma yaşayarak, olimpik hayaller kurabilmenin yolunu açtı. Üniversite eğitimim süresince ve sonrasında ben de yeni nesilden kalan tek sporcu olarak Olimpik başarı amacı ile Laser sınıfında sportif kariyerime, başta Sayın Rahmi Koç, Koç Üniversitesi idari ve akademik kadrosu ve Sayın Ömer Koç’un desteği ile devam edebilme fırsatı yakaladım. Yelken sporunda Olimpik seviyede mücadele edebilme, yelken kültürünü yaşama ve yaşatma, bayrağımızı uluslararası sularda başarı ve saygınlık ile dalgalandırma şerefine ulaştığımı düşünüyorum. Bizden sonraki nesillerin bir gün Olimpik seviyede bu şerefe ulaşması artık daha yakın. Sportif yelkencilik kariyerimin yanı sıra, Yat sınıfında sportif ve onedesign teknelerde birçok ulusal ve uluslararası yarış tecrübelerim ve başarılarım oldu. Özellikle askerliğim süresince j80 sınıfı tekne ile Deniz Harp Okulu yelken gücü adına, Harp akademisi öğrencileri ve komutanları ile birlikte çok ses getirici başarılara, ilklere imza atma fırsatımız oldu. Yat sınıfı söz konusu olduğu vakit, aslında başarılarımız demek gerekiyor, bildiğiniz gibi yat sınıfları 5-10 kişilik ekiplerden oluşur ve tüm performansın vebali bu ekiptedir.

Şu günlerde yelken sporunu doğru tanıtmak ve ilgili kitleyi doğru yönlendirerek sporun gelişimi ve kültürel zenginliğini arttırmaya yönelik faaliyetlerime devam ediyorum.

Beş yıl kadar süren bir kurumsal hayat tecrübesinden sonra kurumsal hayatı yelkenle birleştirdin. Bu süreçten bahseder misin?

İş hayatında dikkatimi çeken ana konu, verimlilik ve üretkenliğin olması gerekenden düşük olması idi. Bizler gibi gelişmemiş toplumların münhasır medeniyet seviyesine gelebilmesi için, muazzam üretkenlik ve verimlilik gerektiğini düşünüyorum. Özellikle yat sınıfı birden fazla kişiden oluşan ekipler ile idare edilen teknelerde de dikkatimi çeken, ekip performansındaki ana faktörün takımdaşlık bilincinin önemi, iş hayatında da her gün karşımdaydı. Aile şirketindeki misyonum sonrası, özellikle bireylerin gelişimi ve birbiri ile etkileşimini artırmaya yönelik yelken ile uygulamalı İK projeleri içerinde bulunmaktan kendimi alı koyamadım. İş hayatı ve yelken sporu arasındaki şaşırtıcı derecedeki çevresel, sosyal ve psikolojik dinamikler ve çatışmaların benzerlikleri, doğa faktörü ile harmanlayıp, akışına bırakmak bir nevi kaçınılmaz oldu. Aldığım geri dönüşler, ne kadar isabetli bir karar verdiğimi gösteriyor. Yeni projeleri keyifle gerçekleştirerek, bilgi birikimimizi artırmayı sabırsızlıkla bekliyorum.

Co.Sailing’i biraz tanıtır mısın, normal bir yelken okulundan farkınız nedir?

Cosailing.co, Corporate & Sailing & Coaching alanlarında servis veriyor, ismi de bu sözcüklerden meydana geliyor aslında.

Kurumları toplantı odalarından, alışılagelmiş motivasyon etkinliklerinden, büyük salonlardan çıkarıp, doğanın en canlı, en gerçek olduğu yere, denize götürüyoruz. Denizle kurumsal hayat, teknede ekip olmakla iş hayatında ekip olmak arasında öyle benzerlikler var ki burada anlatmak yetersiz kalır. Deneyimlemek gerekiyor.

Yelkenli teknenin hedefine en kısa zamanda ulaşabilmesi için hem birey olarak verimli olmak gerekiyor hem de ekip olarak. Biz de her ikisine de dokunuyoruz.

Sizin deyiminizle ‘normal’ bir yelken okulundan en büyük farkımız farklı disiplinleri birleştirmiş olmamız. Benim sahip olduğum şapkaları düşünün. Koç Üniversitesi mezunu spor özelinde deneyimli bir psikolog, Dünya Şampiyonu bir yelkenci ve içinde bulunduğumuz ekonomide dev dalgalarla boğuştuğum kurumsal tecrübeler.

Verdiğimiz hizmetler; ekibinize düzenleyebileceğiniz bir motivasyon gezisini de içeriyor, kurumsal takım kurma, kurum içi/dışı yarışlar düzenlemeyi de, brainstorming yapabileceğiniz sakin bir geziyi de, keşfe dayalı maceracı ruhları besleyen etkinlikleri de. En güzel yanı, kurumunuzun ihtiyacını analiz edip size özel planlar ve projeler oluşturabilmemiz.

Psikoloji eğitimi almış olman yaptığın sporu ve iş yaşamını nasıl etkiledi; bu iki farklı alanı nasıl birleştirdin?

Psikoloji eğitimim bu iki alanı birleştiren köprü oldu. Yelken sporunun iş hayatıyla olan benzerliklerini gözlemlememe, doğru analiz ederek doğru aksiyon planları oluşturabilmemi sağladı. İş hayatında da ekipler var, yelken sporunda da. İkisini de bireyler oluşturuyor. Ben bir psikolog olarak en başta bireyi iyi tanıyorum; sonra da ekibi ve dinamiklerini. Böylelikle kurumların ihtiyacına yönelik katma değerli projeleri büyük keyif içerisinde gerçekleştirme imkanı bulabiliyoruz.

Mezunlarımız sana nasıl ulaşabilirler?

Cosailing.co websitem, gurayzunbul@cosailing.co mail adresim. Ayrıca Koç Üniversitesi Mezunlar Derneği üyelerine eğitimlerde %10 indirim sunduğumuzu da hatırlatmak istiyorum.

Eklemek istediklerin var mı?

Deniz adamı gençleştirir, sen hiç yaşlı balık gördün mü?

İş ve özel hayatınızla ilgili paylaşmak istediğiniz güzel haberleri bu sayfalardan mezunlarımıza duyuracağız. Güzel haberlerinizi mezun@ku.edu.tr adresine bekliyoruz.