Koç Üniversitesi’nin “26 ve 27. Lisans ve Lisansüstü Mezuniyet Töreni” çevrimiçi canlı olarak gerçekleştirildi. İnsani Bilimler ve Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü öğrencisi İpek Bahar Ungan’ın 2020 yılı, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü öğrencisi Burcu Magemizoğlu’nun 2021 yılı okul birincisi olduğu Koç Üniversitesi’nde, lisans ve lisansüstü eğitimini tamamlayan 2328 öğrenci mezun oldu. Törende konuşan Koç Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Nur Yalman, “Koç Üniversitesi’nin, dünyanın en itibarlı bilim yuvalarından biri haline geldiğini görmek ve bilmek, sizlerle beraber güzel ülkemizi bilim dünyasında yüceltmek en büyük ülkümüzdür. Bu konuda taviz vermeyeceğiz” dedi. Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Umran İnan da, “Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk, ülkemizin mükemmel bir ilim ordusuna sahip olmasının en az güçlü bir ordusu olması kadar önemli olduğunu vurgulamıştır. Yaklaşık 100 yıl sonra ne mutlu bize ki, yüce önderimizin işaret ettiği kuvveti, Koç Üniversitesi’nin tüm bileşenlerinde bir araya getirmeyi başardık ve daha da güçlendirmek yolunda emin adımlarla ilerliyoruz” diye konuştu. Törenin konuk konuşmacısı olan ve hayatını dünyanın en yoksul insanları için sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesine adayan tıbbi antropolog ve tıp doktoru Prof. Dr. Paul Farmer ise yeni mezunlara, “Her mezuniyette olduğu gibi, şimdi ‘muhteşem yalnızlığınızdan’ çıkıyorsunuz. Pek çoklarının ‘gerçek dünya’ dediği yere geri dönüyorsunuz. Elbette her zaman gerçek dünyanın bir parçasıydınız ve hepimiz gibi onun içinde kendinizi geliştirmek zorundasınız. Şimdi Bilim Kapısı’ndan geçin ve bu kapıyı hiç kapatmayın” diye seslendi.

Koç Üniversitesi lisans ve lisansüstü eğitimini başarıyla tamamlayan 2020 ve 2021 sınıflarından 2328 öğrenci, 26 Haziran 2021 Cumartesi günü çevrimiçi canlı olarak düzenlenen, 26 ve 27’nci Mezuniyet Törenleri’yle mezun oldu. 2020 yılının üniversite birincisi İnsani Bilimler ve Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü öğrencisi İpek Bahar Ungan, 2021 yılı birincisi ise İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü öğrencisi Burcu Magemizoğlu’nun oldu.

Koç Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Nur Yalman ve Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Umran İnan’ın katıldığı törende, hayatını dünyanın en yoksul insanları için sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesine adayan tıbbi antropolog ve tıp doktoru Prof. Dr. Paul Farmer bu yılın konuk konuşmacısı olarak öğrencilere seslendi.

Prof. Dr. Nur Yalman: “Dünya küçülüyor, Artık yepyeni bir dünyadayız”

Koç Üniversitesi’nin elde ettiği büyük başarılarda önemli katkıları bulunan Koç Ailesine, mütevelli heyeti üyelerine, öğretim üyelerine, mezunlara ve öğrencilere teşekkür eden Prof. Dr. Nur Yalman, şöyle konuştu: “Sizlere bugün geleceğe açılan Bilim Kapısı’ndan sesleniyorum. Sizler ki, bilim ve irfanla dolu yılların havasını teneffüs ederek bu kapıdan defalarca girdiniz, bu koridorlardan defalarca geçtiniz. Koç Üniversitesi’nin, dünyanın en itibarlı bilim yuvalarından biri haline geldiğini görmek ve bilmek, sizlerle beraber güzel ülkemizi bilim dünyasında yüceltmek en büyük ülkümüzdür. Bu konuda taviz vermeyeceğiz.

Dünya için çok önemli ve birçok değişiklikleri de beraberinde getirecek epey sıkıntılı bir dönemin son dönemecine girerken, birlikte öğrendik, birlikte çalıştık ve en önemlisi birlikte zorlukların üstesinden geldik. Üniversitemize ilk ayak bastığınızdaki hayal ettiğiniz son bu olmayabilir ama unutmayın ki, sizlerin Koç Üniversitesi mezunu olarak altından kıymetli birer diplomanız olacak. Kıymetini bilmenizi isterim. Her birinize, bütün hayatınız boyunca önemli kapılar açılacaktır. Çok çalışkan, çok namuslu, çok haysiyetli ve çok üretken olun. Çok başarılı, muhteşem bir gelecek sizi bekliyor. Değişik kültürleri tanımaya, değişik dilleri öğrenmeye gayret edin ve öğrenin. Dünyamız çok küçülmekte, sizin hayatınız Doğu-Batı-Kuzey-Güney demeden çok değişik insanlar ve kültürlerle çok yakın olacaktır. Yepyeni, hayret verici teknolojik bir dünyaya doğru hızla gittiğimizi internet ekranları ile bu musibet Korona virüsü hepimize iyice anlattı. Ama her şeyden evvel iyi insan olmaya gayret ediniz. Mutluluk iyilikten gelir” dedi.

Prof. Dr. Nur Yalman sözlerine şöyle devam etti: “Sevgili Mevlanamızın sözlerine kulak verin. Evrensel şairimiz Yunus Emre ne demiş, iyi dinleyin. Bazı eski sömürgeci ve esir ticareti ile zengin olmuş ülkelerin boş laflarına, geri kalmış ülkeler, gelişmemiş ülkeler propagandasına itibar etmeyiniz. Artık yepyeni bir dünyadayız. Bilhassa unutmayınız ki insaniyet, insan olma konusunda hiçbiri bizden üstün değildir.

Prof. Dr. Umran İnan: “Neredeyse her gün yeni bir disiplin doğuyor; eski disiplinler ise beklenmedik iş birlikleriyle yeniden hayat buluyor”

Mezuniyet töreni nedeniyle öğrencilere seslenen Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Umran İnan da şunları söyledi: “Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk, ülkemizin mükemmel bir ilim ordusuna sahip olmasının en az güçlü bir ordusu olması kadar önemli olduğunu vurgulamıştır. Yaklaşık 100 yıl sonra ne mutlu bize ki, yüce önderimizin işaret ettiği kuvveti, Koç Üniversitesi’nin tüm bileşenlerinde bir araya getirmeyi başardık ve daha da güçlendirmek yolunda emin adımlarla ilerliyoruz. Önümüzdeki 10 ila 20 yıl içerisinde insanlığı ve toplumları en çok etkileyecek olan yeni buluşların çoğu sosyal, insani bilimler ile temel bilimler, mühendislik ve tıp alanlarının kesişmelerinde ortaya çıkacak. Biz de Koç Üniversitesi’nde kuruluşumuzdan bu yana disiplinlerarası çalışmalara odaklanıyoruz. Öğrencilerimizin özellikle son senelerde artan çift-anadal tercihlerinde birbirine daha dikey seçimleri yapmaya, örneğin bir mühendisin psikoloji veya felsefe okumaya, ekonomi okuyan bir öğrencimizi görsel sanatlara teşvik ediyor, bu heves ve heyecanlarını en iyi şekillerde yakalayabilmeleri için her türlü imkânı sağlıyoruz. Bilimdeki değişim hızı artık yüzyıllar veya on yıllarla değil, yıllar ve hatta aylar bazında ölçülür oldu. Neredeyse her gün yeni bir disiplin doğuyor; eski disiplinler ise beklenmedik iş birlikleriyle yeniden hayat buluyor.”

Üniversite olarak, 28 yılı geride bıraktıklarını ve bugün bilimsel araştırma ve geliştirme alanlarında Avrupa’dan en çok fon alan ve TÜBİTAK’tan da en çok proje desteği alan birkaç üniversiteden biri haline geldiklerine vurgu yapan Prof. Dr. Umran İnan sözlerine şöyle devam etti:

“Bu gurur veren tablo çok daha yenilikçi ve katma değeri yüksek çalışmalar yapmamız için bizi daha da cesaretlendiriyor. Bizlere büyük destek sağlayan Vehbi Koç Vakfı tarafından bugüne kadar kampüslerimize yapılan yatırım, yaklaşık 1,5 milyar dolara ulaştı. Vakfımızın üniversitemize aktardığı kaynak ise bu yıl yaklaşık 25 milyon dolar mertebesinde. Ülkemiz zorlu bir dönemden geçse de daha önce tarihimiz boyunca birçok kez yaptığımız gibi, bu krizden daha güçlü çıkacağımızdan eminim. Bu çetin dönemde ödün vermeden, özenle ve özveri ile çalışan, ülkemizde eğitimde ve bilimde bir mükemmeliyet merkezi olma misyonumuzu sürdüreceğiz. Bu noktada, üniversite olarak en gurur duyduğumuz programlarımızdan biri olan Anadolu Bursiyerleri’nden söz etmek isterim. Geçen yıllarda 782 öğrencinin 300’ü aşkın farklı kurum tarafından desteklendiği bu program çerçevesinde, bu yıl da 50’den fazla yeni kurumun desteğiyle ülkemizin dört bir yanından gelen başarılı ancak ekonomik yetersizliği olan 200’e yakın parlak gencimizi daha üniversitemize bu şekilde yerleştireceğiz.”

Prof. Dr. Umran İnan: “Üniversite eğitimini nesiller arası bir randevu olarak görüyoruz”

Üniversite olarak ana felsefelerinin en özgür ortamı yaratmak olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Umran İnan 2020 ve 2021 mezunlarına şöyle seslendi: “Zira biliyoruz ki, insan en çok ve en güzel şeyleri en serbestken üretir. Biz üniversite eğitimini nesiller arası bir randevu olarak görüyoruz. Bir Üniversite aslen mezunlarıdır ve mezunlarımız da zaten üniversitemizdir. Üniversitemizde aldığınız geniş tabanlı eğitim sizlerin yeni normali inşa etmenizi, bizi daha sağlıklı bir topluma yönlendirmenizi sağlayacak en önemli ayrıcalıklarınızdan biri olacaktır. Son yüzyılın tüm dünya genelinde halk sağlığına en ciddi tehlikesi olarak görülen COVID-19 ile olan deneyiminiz, sizleri gelecekteki olası salgınlara ve diğer dünya sorunlarına yenilikçi cevaplar bulmaya yönlendirecektir. Bundan sonraki yaşamınızda da sanat, kültür ve sporu ihmal etmeyin ve sakın başarı hırsına kapılıp sadece mesleğe odaklı kalmayın. Günün sonunda önemli olanın yaptığınız her işte, birlikte çalıştığınız ve etkilediğiniz insanlar olduğunu unutmayın. Sizler yarının düşünce önderleri, iş dünyasının liderleri, mühendisleri, hukukçuları, bilim insanları, doktorları, hemşireleri ve sanatçılarısınız; kısacası siz yarınımızın sahipleri ve ülkemizin geleceğisiniz. Merhum Vehbi Koç’un dediği gibi “Ülkem varsa ben de varım, demokrasi varsa hepimiz varız.” Ülkemizi daha aydınlık günlere taşıyacak olan sizlersiniz. Sadece başarı ve sonuç odaklı değil, aynı zamanda insan odaklı olun. Daima pozitif, yapıcı ve mütevazı olun. Hayatta ne ile karşılaşırsanız karşılaşın, heves ve heyecanınızı sakın ola ki kaybetmeyin. Size gösterilen yollardan yürümeyin; kendi yol ve patikalarınızı oluşturun ki, başkaları da o yeni yollardan ve patikalardan yürüyebilsin. Daima sevdiğiniz uğraşlara doğru yönelin, ancak gönülden sevdiğiniz işlerde mutlu ve başarılı olabilirsiniz. Gördüğünüz hataları ve eksiklikleri, yeni şeyler öğrenmek için fırsatlar olarak değerlendirin. Ne yaparsanız yapın, yazılı ve sözlü iletişiminize özen gösterin, doğru yazın ve düzgün konuşun.”

Prof. Dr. Paul Farmer: “Daha İyi Bir Dünya İçin Çalışın. Yaşadığımız Dünyayı Asla Unutmayın”

Konuk konuşmacı olarak törene katılan tıbbi antropolog ve tıp doktoru Paul Farmer, “Her mezuniyette olduğu gibi, şimdi ‘muhteşem yalnızlığınızdan’ çıkıyorsunuz. Pek çoklarının ‘gerçek dünya’ dediği yere geri dönüyorsunuz. Elbette, her zaman gerçek dünyanın bir parçasıydınız ve hepimiz gibi onun içinde kendinizi geliştirmek zorundasınız. İster kampüste, ister kampüs dışında, ister Boğaz’ın doğusunda, ister batısında veya Türkiye’nin sınırları dışında olsun, siz mezunlar Bilim Kapısı’ndan çıkmaya hazır olun ve bu kapıyı kapatmayın. Siz mezunlar sadece yakın çevrenizi değil, çok daha geniş bir çevreyi düşünmek durumundasınız. Sadece kendi vatanınızı değil, hepimizin içinde yaşadığı ortak vatanımız olan dünyayı düşünmelisiniz. Tüm salgınlar yaşadıklarımız, bize sosyal dünyada yaşadığımızı hatırlatır ki, sizler de şimdi bu dünyaya dönüyorsunuz; aslında hiç terk etmemiş olduğunuz aynı dünyaya” dedi. Paul Farmer, mezuniyet sonrası öğrencilerin hayatlarını yakından ilgilendirdiğini düşündüğü üç noktaya değinerek, şöyle devam etti:

“Birincisi, mezun olduğunuz okulun misyonu bu ülkenin genç insanlarını anlamlı, etik bir yaşam için hazırlamak ve sizin günümüzde halen insanlığın başına dert olan sorunlara dair çözüm arayışlarına katkıda bulunmanızı sağlamak. Gerek terör, gerek iklim değişikliği, gerekse sağlık konusundaki eşitsizlikler olsun. Ancak yeteneklerinizin etki alanı sadece Türkiye ile sınırlı kalmamalı. Ülkenizin dünyadaki yerini hatırlamalısınız.

İkinci olarak, eğer daha iyi bir dünya kurmak istiyorsak, Koç ve Harvard üniversiteleri de dahil olmak üzere tüm üniversiteler eşitliğe odaklanmalı. Mezunları da öyle.

Üçüncüsü ise bir anlığına yakın geleceğe dair kendi planlarınızdan başınızı kaldırın ve paylaştığımız ortak ufuklara bakın. Hepimiz, içinde yaşadığımız dünyayı anlamak için daha fazla çaba göstermeliyiz. Sözlerimi bitirirken, sizlerle bana yol gösteren Türk hocamdan öğrendiğim bir şeyi paylaşmak istiyorum. Harvard’ta antropoloji profesörü ve aynı zamanda Koç Üniversitesi’nin kurucularından olan Nur Yalman bugün bizi dinliyor; Prof. Dr. Nur Yalman’ın bana harikulade derslerinde öğretmiş olduğu gibi, insanlık olarak üç ayrı dünyada değil, tek bir dünyada, hep birlikte yaşıyoruz ve bu çok karmaşık bir dünya. Zira küresel ve uzaklarda olan olayları anlamaya çalışırken, bir yandan yerel dünyaların da önemli olduğunu unutmamak zorundayız. Ve en önemlisi, Nur Yalman bize sosyal sorunların çözümlerinin de sosyal olması gerektiğini öğretti. Yani, karşı karşıya kaldığımız musibetler çoğu zaman birer doğal afet değil, kendi yarattığımız felaketler. Ve sevgili mezunlar, bu da demek oluyor ki, çatışmalar ve hastalıklarla dolu bir dünyada, varlığı insanların yaptıkları ve yapmadıkları nedeniyle tehdit altında olan bir gezegende kendinizi geliştirirken, dünyamızı da daha iyi hale getirmek için önünüzde pek çok fırsat olacak. Bugün ‘sizlerle’ olmama izin verdiğiniz için teşekkür ederim. Şimdi Bilim Kapısı’ndan geçin ve bu kapıyı hiç kapatmayın” diye konuştu.

2020 yılı birincisi İpek Bahar Ungan: “Koç Üniversitesi’nin sunduğu eğitim imkânları, öğrencilerine araştırma, analiz ve bilgiye ulaşma isteği aşılamasıyla 2020 sınıfı mezunları olarak girdiğimiz her ortamda Koç Üniversitesi’nin ışığıyla parlamaya devam edeceğiz. Bize bilimi temel alan, akılcı ve yenilikçi bir eğitimle dünya vatandaşı olarak yetiştiren bu okulda, öğrenci olma şansını sunan başta ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’e, Koç Üniversitesi’ne ve Vehbi Koç Vakfı’na sonsuz teşekkür, minnet ve saygılarımı sunuyorum” dedi.

Törende konuşan 2021 yılı birincisi Burcu Magemizoğlu ise, “Dünyada bir fark yaratabilmek için gücü hep bilgide buldum ve Koç Üniversitesi tam da bu noktada benim şansım oldu. Çünkü burada kapılar sizin için hep açıktır, siz yeter ki isteyin; disiplinlerarası eğitim, yurt dışı imkânları ve sosyal faaliyetler önünüzdeki sonsuz fırsatlardan sadece sayabildiklerim. Her başarı beraberinde sorumluluk getirir, biz de Koç Üniversitesi mezunları olarak böylesine kaliteli bir eğitim almanın ne kadar büyük bir şans olduğunu hep hatırlamalıyız. Maalesef şans diyorum çünkü nitelikli eğitim birçok çocuk ve genç için hâlâ bir şans, hak değil. Ama bu şansa sahip olmuş kişiler olarak bu durumu değiştirmenin elimizde olduğuna inancım tam. Bu konudaki hassasiyeti ve kapsamlı çalışmalarıyla bilinen bir kurumdan mezun olmak da bu sebeple apayrı bir onur” diye konuştu.