2011’de İşletme ve Ekonomi bölümlerimizden mezun olan Cem Yılmaz, Columbia University’de tamamladığı MBA derecesinin ardından Seul’de Samsung’un strateji ekibinde çalışan tek Türk ve tek Koç Üniversiteli olarak göreve başladı. Cem’le keyifli bir sohbet yaparak kariyer hikayesini dinledik.

Merhaba Cem, mezunlarımıza kendini tanıtır mısın?

Liseyi Robert Kolej’de bitirdim. Lise sonrasında lisans için hem Türkiye’de kalmak, hem de iktisat konusunda öğrenim görmek istediğim için hedefimi Koç Üniversitesi olarak belirledim. 2007 yılında İşletme Bölümü’ne tam burslu olarak girdikten sonra üçüncü yılımda Singapur’daki Singapore Management University’de exchange yaptım. 2011 yılında İşletme ve Ekonomi çift anadal mezunu oldum.

Koç Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra neler yaptın?

Koç’tayken pazarlardaki şirketlerin rekabetini işleyen Industrial Organization gibi derslerden çok keyif alıyordum ve iktisadi problemlerin, iş sorunlarının çok ilgimi çektiğini fark ettim. Bir yandan da tam olarak hangi sektör ve şirkette çalışacağıma karar veremiyordum. Bunlardan yola çıkarak bir çok sektör, şirket ve fonksiyonda çalışmak için yönetim danışmanlığına yöneldim. Dünyada yönetim danışmanlığı konusunda en iyi dört şirketten biri olan New York merkezli Booz & Company’nin (şu anda strategy& olarak PwC’nin parçası olmuştur) İstanbul ofisinde işe başladım. Medya, perakende, teknoloji ve finans gibi çeşitli sektörlerde yerli ve yabancı müşterilerimizin strateji ve iş geliştirme projelerinde çalıştım. Üç yıl boyunca çok şey öğrendim ve sonrasında küresel ağımı genişletmek, yeni tecrübeler yaşamak, sektör tarafına geçmek ve için dünyanın en önde gelen üniversitelerinden olan New York’taki Columbia University’de Masters in Business Administration (MBA) yapmaya karar verdim.

Columbia’daki MBA deneyiminden biraz bahseder misin?

MBA denince akla ilk gelen okullardan olan Columbia University’de iki yıllık MBA derecemi yeni tamamladım. Bu iki yıl içerisinde hayatım değişti diyebilirim. Huffington Post’un CEO’su, Chile Merkez Bankası başkanı gibi konularında uzman profesörlerden dersler aldım, Louis Vuitton’dan Warby Parker’a birçok önde gelen şirketin CEO ve üst düzey yöneticileriyle tanıştım ve onlarla çalışma şansım oldu. İzlanda’dan Hindistan’a birçok yeni yere diğer MBA öğrencileri ile seyahatler yaptık, yeni renkler, yemekler, müzikler ve fikirler tadımladık. Bir yandan da okulda birçok yerde aktif görev aldım ve çok çeşitli deneyimlerim oldu; yeni gelen sınıfın oryantasyonunu yapan Peer Advisor’lardan oldum, birçok dersin Teaching Assistant’lığını ve çeşitli öğrenci kulüplerinin yönetim kurulu üyeliği ve başkanlığını yaptım. Yaz stajımı New York ve Milano’da dünyanın en önemli e-ticaret şirketlerinden olan Yoox Net-a-Porter’da fiyatlama ve markdown stratejisi üzerine yaptım. Buna ek olarak yıl boyunca da New York merkezli Alice & Olivia markası olmak üzere birkaç markaya danışmanlık yaptım, büyüme stratejileri geliştirdim.

MBA süresince gitgide teknoloji ve teknoloji alanında stratejiye olan ilgim arttı, özellikle de Internet Wars ve Media Platforms dersleri ve yaz stajım sonrasında daha da teknolojinin içinde olmak istediğime karar verdim. Bunu da dünyada en iyi şekilde yapabileceğiniz birkaç yer var, bunlar çok belli. Bu yüzden 300 milyar doların üzerinde cirosu ile dünyanın en büyük teknoloji şirketlerinden olan Samsung’da çalışmaya karar verdim.

Samsung’daki yeni görevini anlatır mısın?

Samsung’un yönetiminin olduğu Güney Kore’nin Seul kentinde Samsung şirketleri için küresel stratejiler geliştirecek çok prestijli bir ekibin parçası oldum. Dünyanın her yerinden çeşitli tecrübelerden gelen kişilerden oluşan bu ekip pazara giriş, şirket birleşmeleri, ürün geliştirme stratejileri gibi çeşitli konularda Samsung şirketleri ile birlikte çalışıyor.

Kore’ye taşınıyorsun; nasıl beklentilerin var?

Çok heyecanlıyım. Samsung devasa bir şirket. Gerçekten küresel bir oyuncu. Kore’nin gayri safi yurtiçi hasılasının yüzde 17’sini oluşturan ve dünyanın en başarılı markalarından birisi olan bir şirket için çalışmaktan mutluyum. Dünyadaki teknoloji ürünleri piyasalarına yön veren bir şirketin parçası olmak, virtual reality, internet of things (IoT) ve mobil cihazlar gibi teknolojideki en heyecan verici konularda bu ölçekte çalışıyor olmak benim için bulunmaz bir fırsat. Samsung’un strateji ekibinde çalışan tek Türk ve tek Koç Üniversiteli olacağım, bu temsiliyet de gurur verici.

İleriye dönük olarak kendini nerede görüyorsun? Planların nelerdir?

Benim her zamanki amacım global bir vatandaş olarak kendimi yetiştirmektir. Dünyanın herhangi bir yerinden her hangi bir arka plandan herhangi bir insanla konuşabilmek ve çalışabilmek isterim. Koç Üniversitesi ve Columbia University gibi uluslararası akreditasyonu olan toplulukların parçası olmak, küresel şirketlerde çalışmak, seyahatleri çeşitlendirip gidilmeyen yerlere gitmek bu konuda ilerlemenin başlıca yolları. Buna paralel olarak küresel seviyede yetkinliklerimi arttırmaya, dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşamaya ve seyahatlerimle yeni kültürleri keşfetmeye devam etmeyi planlıyorum. Dünyada görülecek çok şey var.

New York’a gitmeden önce İstanbul Modern bünyesinde kurulan Genç Modern’le ilgili çalışmaların olmuştu. Bu girişim ve senin bağlantın hala sürüyor mu?

Yakın birkaç arkadaşım ile Türkiye’de gençlerin sanat dünyası ile bir araya gelebileceği sosyal ve yenilikçi bir platformun eksikliğini hissettik. Buna bir çözüm olarak 20-40 yaş arası gençler ile Türkiye ve dünyadaki sanatı bir araya getirmek için İstanbul Modern Sanat Müzesi çatısı altında Genç Modern isimli bir üyelik programını 2013 yılının başında kurduk. Küratörlü sergi turları, sanatçı atölye gezileri, yurtdışı fuar ve bienal gezileri gibi etkinlik bazlı bir program. Bu yıl dördüncü yılına giriyor program, tam gaz devam ediyor. İlk günlerde içerikten planlamasına günlük olarak yönettiğimiz programın günlük isleyişini müze ekibi yapıyor; ben ve kurucu arkadaşlarım programın yönetim kurulu seviyesinde yönlendirmesini yapıyoruz. İlgilenen Koçlular aramıza bekleriz.

Senin kariyer yolculuğun pek çok yeni mezunumuza ilham kaynağı olacaktır. Genç mezunlarımıza nasıl tavsiyelerin ve desteklerin olabilir?

Muhakkak kendilerini zorlasınlar ve hep bir fazlasını istesinler. Her bulundukları ortamda, her katıldıkları çalıştayda kendilerinin bir artı değer yaratıyor olması lazım, yani onlar olmayınca bir şeyler eksik kalacak olsun. Daha sistematik, daha verimli, daha etkili nasıl olabilirim diye düşünsünler her zaman. İçlerinde merak ve iyileştirmeci itici güç olsun. Bu ofis içerisindeki elektrik tüketimini daha verimli yapmak için ampulleri değiştirmek gibi basit bir şey de olabilir, iş yapış süreçlerinin sistematik ve ölçümlenebilir hale getirilip iş yapış hızının dolayısıyla verimlilik ve karlılığın gözle görülür şekilde artırılması da olabilir. Kesinlikle en iyide ısrarcı olsunlar. Koç Üniversitesi mezunları olarak çok şey katabilirler çalıştıkları şirketlere, sektörlere ve ülkemize.

Benim yardımcı olabileceğim bir şey olursa da beni LinkedIn sosyal medya platformu üzerinden ekleyip ulaşabilirler bana, her Koç Üniversiteliye elimden geldiğince yardımcı olmayı çok isterim.

İş ve özel hayatınızla ilgili paylaşmak istediğiniz güzel haberleri bu sayfalardan mezunlarımıza duyuracağız. Güzel haberlerinizi mezun@ku.edu.tr adresine bekliyoruz.