Koç Üniversitesi’nden 2006 yılında İşletme ve Ekonomi bölümlerinden mezun olan Kağan Gündüz ile Röportaj gerçekleştirdik. MNG Kargo şirketinde CEO pozisyonunda görev yapan Kağan Gündüz’06’nın yöneticilik deneyimlerini konuştuğumuz ilham veren sohbetimizin detaylarını röportajımızda bulabilirsiniz.

Öncelikle kendinizi tanıtır mısınız?

Koç Üniversitesi İşletme ve Ekonomi alanlarından çift anadal derecesi ile 2006 yılında mezun oldum. 2015-2016 yıllarında HEC Paris’te yönetici eğitimi programını tamamladım. 11 yıllık reel sektör, bankacılık ve danışmanlık alanlarındaki kariyerimin ardından 2017 yılında MNG Kargo ailesine CFO olarak katıldım. 3 Ağustos 2022 tarihi itibarıyla da MNG Kargo İcra Kurulu Başkanlığı görevimi sürdürüyorum.

Koç Üniversitesi’nde eğitim aldığınız dönemden biraz bahseder misiniz? Nasıl bir öğrencilik geçirdiniz? Koç Üniversitesi’nin size ne gibi katkıları oldu?

 Koç Üniversitesi’nde öğrencilik yıllarım yoğun bir gündemle doluydu. İlk anadalım olan İşletme ve sonrasında başladığım ikinci ana dalım olan Ekonomi’yi dört yılda tamamlayabilmek için yaz okulları ve arttırılmış ders programlarıyla konfor alanının ötesinde yoğun ve zorlu bir ders programına girmiş oldum. Bununla birlikte sosyal aktivitelerde öğrenci kulüp başkanlığı da yürüttüm. Koç Üniversitesi’nde verilen eğitimin dünya standartlarında olduğunu o gün de hissediyordum. Aldığım eğitimin üst düzey akademik kalitesinin yanı sıra, düşünce ve konuları ele alma sistematiğinde bana kazandırdıkları kariyerimin her alanında çok faydalı oldu.

 MNG Kargo’da CEO pozisyonunda görev yapıyorsunuz. Bizlere kariyer öykünüzü ve kariyer adımlarınızı atarken yaşadığınız deneyimlerinizden bahsedebilir misiniz?

Finans ve danışmanlık alanlarındaki tecrübelerimle birlikte, insan odaklı yaklaşıma olan inancım ve yeniliklere açık olmam, yöneticilik sorumluluğumda karşılaştığım durumlara çok farklı açılardan bakmama olanak sağlıyor. Başarının yolunun ekip dayanışmasından geçtiğine inanan bir yönetici olarak, tüm çalışma arkadaşlarımla her daim iletişim halinde olmaya özen gösteriyorum.​

Günümüzde bir liderin iş yapma yeteneğini ya da cesaretini test edecek güçler artık sadece organizasyon ya da sektörle sınırlı değil. Şirketin büyüme yolculuğunu etkileyecek çok daha büyük ve geniş etkilerle karşı karşıyayız; jeopolitik gelişmeler, ekonomik belirsizlik gibi. Son dönemde pandeminin ekonomiler ve insanlar üzerinde yarattığı etkiyi hep birlikte gördük.

Büyük değişim yaratan bu güçlere karşı ustalaşmak ve zirvede kalmak gerekiyor. Bugünün liderliği, en çalkantılı zamanlarda bile organizasyonu en etkin şekilde yönetmeyi, değişim ve dayanıklılık ustası olmayı gerektiriyor. Ortaya çıkan birden fazla liderlik ve yönetim zorluğu karşısında, 21. yüzyıl liderliğinin temel taşı ise çeviklik. Yani esnek, değişime açık ve reaktif olmak.

İş hayatındaki çalışma motivasyonlarınız neler? Genç mezunlarımıza bu yönde nasıl tavsiye verirsiniz?

Ben bugünün iş dünyasının bilgi ve zeka kadar cesaret, zarafet ve özgünlük gerektirdiğini de düşünüyorum.

Bugün iş dünyasında genç liderlerin sayısı artıyor. Doğal olarak, iş dünyasının geleceğini de onlar şekillendiriyor. Genç liderlerin 3 noktada öne çıktıklarını düşünüyorum. Öncelikle daha iyi performans elde edebilmek için, her kesimden ekip üyesiyle ilişki kurmaları gerektiğinin bilincindeler ve bunu yapıyorlar. Yakın ilişkiler, dikkatli dinleme, duygusal destek ve empati çok önemli. Ben de haftanın iki gününü sahada geçiriyorum. Çalışanlarla daha yakın iletişim kurmaya; dertlerine, sıkıntılarına ya da mutluluklarına ilk ağızdan ortak olmaya özen gösteriyorum. İkincisi, bugünün iş düzeni liderin yeni çalışma yolları ve süreçler yaratmasını gerektiriyor. Burada da genç yöneticilerin çok daha hızlı ve esnek olabildiklerini görüyorum. Günümüzün anahtar kelimesi, değişim. Her yerde, her sektörde değişim var. Liderin değişimin ön saflarında yer alması, yeni süreçleri aktif olarak tanıtması ve kullanması, ekibini de bu değişimi kabul etmeye motive etmesi gerekiyor. Sonuç olarak, bugün bir lidere ‘farklı olmak’ ve ‘daha ​​iyi olmak’ hedefiyle görev veriliyor ve genç liderler, bunu yerine getirebilmek için çok yönlü adımlar atıyorlar.

 Bir yönetici olarak birlikte çalışacağınız insanlarda hangi özelliklere dikkat ediyorsunuz?

Şirkete bağlılık, fark yaratma isteği ve tutku… Öncelikle çalışma arkadaşlarımın bağlılığını, coşkusunu görmek isterim. Tutkulu ve yaptığı işi gerçekten seven çalışanların, şirkete enerji ve odaklanma getireceğine inanırım. Çünkü biz, teknolojiyi, çözümleri ve işimizin geleceğini inşa etmemize yardımcı olabilecek insanlar arıyoruz. MNG Kargo’da çalışan herkes, mesleki başarısının, şirketimizin başarısına bağlı olduğuna inanmalı ve buna uygun hareket etmeli. Yine bir ekip arkadaşı ararken dikkat edilecek nokta, şirket kültürünüze uyan bir kişiliğe sahip olmasıdır. Çoğu beceri öğrenilebilir, ancak insanların kişiliklerini değiştirmek zordur.

Sizin mezunlarımızla paylaşmak istediğiniz veya genel anlamda eklemek istediğiniz bir şeyler var mı?

Koç Üniversitesi’nin benim eğitim aldığım dönemden sonra da Türkiye’nin en iyi üniversitelerinden biri olarak gelişimini sürdürmesini gururla takip ettim. Ülkemizin böyle güçlü akademik kurumlara gerçekten çok ihtiyacı var, ben de bu değerli ailenin bir mensubu olmaktan mutluluk duyuyorum. Umarım, dünyadaki iyi örnekleri gibi yüzyıllar boyunca sürecek bir geleneği temsil edecek şekilde devamlılığını sürdürecektir.