2000 Ekonomi mezunumuz profesyonel yemek fotoğrafçısı ve stilisti Gözde Durusoy, hayatta sevdiği üç şeyi, yazmayı, yemek yapmayı ve fotoğraf çekmeyi “Gurme Mutfak Hikayeleri” adlı blogunda birleştiriyor. Gözde’yle hem keyifli hem de lezzetli bir sohbet gerçekleştirdik.

Merhaba Gözde, biraz kendinden bahseder misin? Koç Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra neler yaptın?

2000 yılında Ekonomi bölümünden mezun olduktan sonra Viyana’da Uluslararası İlişkiler Master’ı yaptım. Türkiye’ye döndükten sonra bir süre finans sektöründe çalıştım. İş hayatına verdiğim iki yıllık aradan sonra yazmaya başladığım Gurme Mutfak Hikayeleri blogunun da bana kazandırdığı deneyimle profesyonel olarak yemek fotoğrafçılığı ve stilistliği yapmaya başladım.

Yemeğe ve fotoğrafa olan ilgin ne zaman başladı?

Üniversite yıllarımdan beri hep fotoğrafçı olmak istemiş ama tam olarak hangi tip fotoğrafçılığın bana uygun olduğunu bilmediğim ve yıllarca emek verip okuduğum branşlara sırt çevirmeye cesaret edemediğim için bir türlü bu işe eğilememiştim.

Viyana’daki yıllarımda okul dışındaki en büyük eğlencem yeni tarifler araştırıp denemek, zor bulunan malzemelerin peşinde koşmaktı. Satın aldığım yemek kitaplarındaki tarifler kadar zevk sahibi, aydınlık fotoğraflar beni hayallere sürüklerdi.

Fotoğraf ve yemek konseptlerini birleştirmek ve tarifleri paylaşmak fikri nasıl oluştu?

Dünyada blog yazma furyası başladığında, yemek bloglarındaki tariflerin güzel fotoğraflarla süslendiğinde ne kadar cazibeli hale geldiğini gördüm. Ben de bu denli basit bir yolla, yani blog yazarak hayatta yapmayı hayal ettiğim şeyleri gerçekleştirebileceğimi fark ettim.

Tarifler kendine mi ait, aile mutfağının da etkisi oluyor mu tariflerinde?

Hem ailemden gördüğüm, türlü kitaplardan denediğim ama en çok herkesle paylaşmazsam içimin rahat etmeyeceği tarifleri paylaşıyorum. O tarifleri denerken yaşadıklarımı yazıyor ve yaptıklarımı en doğal halleriyle fotoğraflayıp yayınlıyorum.

Dünya mutfağında en çok etkilendiğin ve hoşuna giden mutfak hangisi?

Et ağırlıklı Avusturya Mutfağı’na karşı bir zaafım var. Vejetaryen eğilimli olduğum için büyük bir çelişki yaşıyorum. Keza Bursalı olduğum için İskender Kebap ve köfteyi de hayatımdan çıkaramıyorum.

Yemek pişirme işini profesyonel olarak yapma, kendi mutfağını açma düşüncen var mı?

Blogumun isminden dolayı insanlar beni gurme ya da aşçı sanıyorlar ama her ikisi de değilim. Yapımını ezbere bildiğim yemek sayısı azdır. Hatta sayısız kere yenilemeyecek kadar kötü yemeklere imza atmışımdır ki bunları da blogumda yazıyorum. İnsanların benim iyi bir aşçı olduğumu sanmalarının nedeni bir yemeğin en otantik tarifini bulana ve onu en mükemmel şekilde tatbik etmeyi becerene kadar yılmıyor olmam olsa gerek.

Bu sıralar denediğin ve beğendiğin bir tarifi mezunlarımızla paylaşmak ister misin?

Blogumda benim en sevdiğim tariflerden biri Avusturya mutfağından olan unsuz haşhaş tohumlu ve çikolatalı pastadır. Tarifin linki burada, kendisi aşağıda:

http://www.gourmetkitchentales.com/turkce/2010/05/%C3%A7ikolata-ve-ha%C5…

Çikolata ve Haşhaş Tohumlu Kek – Mohnkuhen

– 150 gr tereyağı
– 150 gr bitter çikolata
– 150 gr pudra şekeri
– 150 gr çekilmiş haşhaş tohumu
– 5 yumurta, sarısı ve beyazı ayrılmış
– 1 çay kaşığı vanilya esansı

1) 30 cm’lik dikdörtgen kek kalıbınızı yağlayın ve dikkatlice unlayın (Bunun için yağladıktan sonra içine 1 yemek kaşığı kadar un serpiştirin. Elinizle yanlarına hafifçe vurarak unun her yere dağılmasını sağlayın. Sonra da eviyenin üzerinde ters çevirip, kalıbın altına vurarak unun fazlasını silkeleyin).

2) Tereyağı ve çikolatayı birlikte baine-marie’de eritin (Bunun için orta boy bir tencerenin içini 3-4 parmak su doldurup, suyu kaynatın. Ateşi minimuma getirin. Bu tencerenin içine tabanı su ile temas edebilecek ve dibe çökmeyen daha küçük bir tencere oturtun. İçine tereyağı ve çikolatayı koyun. Su kaynadıkça çikolata ve tereyağı yavaş yavaş eriyecektir. Küçük tencerenin içine su girmemesine dikkat edin).

3) Çikolata ve tereyağını eriyince baine-marie’den alın. Tahta bir kaşıkla karıştırıp homojen bir çikolata sosu elde edin.

4) Yumurta sarılarıyla pudra şekerini mikserle çırpın. Tereyağı, çikolata, vanilya ve haşhaşı ekleyin, spatulayla iyice karıştırın.

5) Fırınınızı 175 C’de ısıtın.

6) Yumurta beyazlarını mikserle karbeyazı kıvamına gelene dek, 3-4 dakika çırpın. Elde ettiğiniz karbeyazını çikolatalı karışıma bir spatula yardımıyla, yuvarlak hareketlerle yedirin. Fazla karıştırıp, yumurta beyazının sönmemesine dikkat edin.

7) Karışımı kek kalıbına döküp önceden ısıttığınız fırında yaklaşık 40 dakika, batırdığınız bıçak temiz çıkıncaya kadar pişirin. (Bazı fırınlarda pişmesi 1 saati bulabiliyor. Batırdığınız bıçak temiz çıkacak kıvamda pişmeli.) Çırpılmamış krema ile servis edin.

Gözde’ye bu keyifli sohbet için teşekkür ediyoruz. Blog’u Gurme Mutfak Hikayeleri’ni www.gurmemutfakhikayeleri.com adresinden ve aynı içeriği İngilizce olarak www.gourmetkitchentales.com adresinden takip edebilirsiniz. Ayrıca yemek fotoğraflarının bulunduğu profesyonel portfolyo sayfasına da www.gozdedurusoy.com adresinden ulaşabilirsiniz.

İş ve özel hayatınızla ilgili paylaşmak istediğiniz güzel haberleri bu sayfalardan mezunlarımıza duyuracağız. Güzel haberlerinizi mezun@ku.edu.tr adresine bekliyoruz.