Silikon Vadisi’nin başarılı girişimcilerinden Şahin Boydaş’05’in yeni bir başarı haberini paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz. Şahin ile girişimcilik hikayesi, RemoteTeam’in Gusto’ya satışı ve sonrasındaki planları hakkında keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

Girişimcilik öykünü mezunlarımızla kısaca paylaşır mısın?

Girişimcilik benim için sonradan edinilmiş bir yetenek değil. Aslında bana göre bu çoğu girişimci için böyle. Çocukluğumdan beri kendi kendime bir şeyler başarmaya, para kazanmaya çalışma hikayem ailemin destekleri ve ilgisi ile teknolojiye ve özellikle yazılıma yönelmem ile sonuçlandı. 18 yaşlarında henüz lise öğrencisiyken ilk şirketimi kurdum, bu şirket için Kadıköy sokaklarında, tek tek telefoncuları gezerek yatırım aradım. Yani girişimcilik benim içimde her zaman olan bir davranış şekliydi, Türkiye’de birden fazla girişimim oldu ama bir yandan da hayalini kurduğum ve yapmak sitediğim bir çok girişim fikrini gerçekleştiremedim. Her girişimcinin başına geldiği gibi benim bu fikirlerim okyanus aşırı ülkelerde milyon dolarlık fikirlere dönüştü.

Bu durum hem heves kırıcıydı hem de daha büyük düşünmem gerektiğinin bir göstergesiydi. Bu zamana kadar girişimlerimden kazandığım paralarla bir birikim yapmamış genç bir girişimci olarak dünyayı gezme amacıyla çıktığım yolda cebimde çok az bir para ile 2011 yılında San Francisco’ya taşındım. Aslında girişimcilik serüvenimin en önemli dönemi de böylelikle başlamış oldu.

Silikon Vadisi’nde kurduğum ilk şirketim MovieLala’yı yarım yamalak bir ingilizce ve oldukça zorlu bir hayat içerisinde şaşırtıcı şekilde exit ettim. Daha sonra MojiLala ve Leo AR adında iki firma daha kurdum ta ki 2019 yılında RemoteTeam’i kurana kadar. RemoteTeam benim için oldukça farklı bir işti. Hem Türkiye’de hem de Amerika’da yaşamış bir girişimci olarak hiçbir zaman ofiste çalışamadım. Mekandan bağımsız olmayı ve uzaktan ekip yönetmeyi kendime alışkanlık edinmiştim. RemoteTeam tam olarak bu şekilde yönetilen şirketler ve ekipler için yarattığımız bir IK platformuydu. Çok kısa sürede inanılmaz başarılar elde ettik, hem RemoteTeam’i hem de Türk gençliğini ve yazılımcılarını Silikon Vadisi’nde bilinir bir hale getirdik.

RemoteTeam’in Gusto’ya satış sürecinden bahseder misin?

Biz RemoteTeam olarak ekibimizin işe alımından, yatırımcı görüşmelerine kadar her şeyi uzaktan yönettik. Ekibimiz hiç yüz yüze tanışmadı görüşmedi, yani aslında Pandeminin etkisiyle başlayan bu görüşememe durumu bizim normalimizdi. Gusto ile satış görüşmelerimizde de yüz yüze görüşmedik. Aslında RemoteTeam olarak ismimizin hakkını verdik.

Gusto yaklaşık 10 milyar dolar değerlemeye sahip bir decacorn. Amerika’da bankacılığın ülkemizdeki gibi olmaması sebebiyle aslında Gusto küçük ve büyük şirketlere maaş ve ödeme alanında mükemmel bir çözüm sunuyor ve işi kolaylaştırıyor. Bu koca şirket ne kadar kurumsal olsa da içinde bir Startup mentalitesi taşıyor. Teknolojiyi ve elindeki bu ürünü iyileştirmek adına da RemoteTeam ve ekibimizle birlikte Gusto inanılmaz çözümler yaratacağımıza inanıyorum. Bu satış sonucunda belki de ilk kez bu kadar büyük kurumsal bir firma ile çalışıyoruz. İlk kez bu kadar müşterisine değer veren ve geliştirdiği bu milyar dolarlık ürünü nasıl daha iyi yapabilir diye tek bir amaç için çalışan bu kadar pozitif bir ekip görüyorum. Gusto firma olarak dikey hiyerarşileri kullanmayan ve çalışanına inanılmaz değer veren bir şirket. Sizin canınızı sıkabilecek, işinizi zorlaştırabilecek her şey için bir çözüm üretiyor, müşteri memnuniyeti ile çalışan memnuniyetini ayrıt etmeyen stratejilerle çalışıyorlar.

Girişimci mezunlarımıza önerilerin neler olur?

Dünyada başarılı olmuş birçok fikir var bunların Türkiye’de karşılığı henüz yokken bu fikirlerden faz almalarını öneririm. Her zaman Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yoktur bazen işe yarayacak ve gerçekten eksikliğini hissettiğimiz bir ürünü ya da fikri ülkemize getirmek de önemli bence. Bu yüzden mezunlara en büyük önerim dünyada neler olduğunu gelişmeleri ve teknolojinin nereye kaydığını takip etmeleri olacaktır. Ne kadar yerel pazarı ve ekosistemi takip etmek önemli ise de bu ekosistemi etkileyen daha büyük bir sistemin olduğunu unutmamamız gerekiyor. Bu sebeple gözümüz her zaman dünyada ve dünyayı yönlendiren yatırımcılar ve girişimcilerde olduğu sürece uzun sürede başarılı olabilecek girişimciler ve fikirler oluşturabiliriz.

 Gelecek ile ilgili planların neler?

Ben Türk bir yazılımcı olarak bugün olduğum yeri elde ettiğim başarıları hem kendime hem de ekibime borçluyum. Girişimcilik hayatım boyunca her zaman uzaktan çalışılabilen bir dünyanın varlığına inandım, şirketlerimi bu şekilde yönettim ve büyüttüm. Bugün yaptığımız  bu büyük satışla birlikte yalnızca RemoteTeam ekibini değil tüm türk yazılımcılarını Silikon Vadisi’ne kazandırabilecek bir proje başlatmak istiyorum. Bizim ülkemizin gençlerinin ellerine fırsat verildiğinde, hata yapma şansı elde ettiklerinde ve büyüyebilecekleri bir ortam sunulduğunda neleri başarabileceklerini RemoteTeam ekibi olarak kanıtladık. Bu kazancı en güzel ve doğru şekilde Türkiye’deki yetenekli yazılımcılara yardım edebileceğimiz bir hale dönüştüreceğiz. Biz ekip olarak genç ve yetenekli türk yazılımcılara şans ve fırsat sunulduğunda neler başarabildiklerini gösterdik bunu yalnızca Türkiye’ye milletimize değil aynı zamanda Silikon Vadisi’nde de ispatlayacağız. Bunun için de ekibimizi yetenekli türk yazılımcılarla büyüteceğiz.

Şahin neler okur ve kendini nasıl geliştirir?

Kitap okumaya pek vaktim olmuyor ama Feedly.com’u herkese öneririm. İlginiz olan alanları ve yayın kuruluşlarını belirleyip düzenli olarak yeni haberleri takip edebilrsiniz. Dünyada her şey çok hızlı değişiyor ve gelişiyor bunu avantaja çevirmek ya da riskleri görebilmek için önce neler olduğunu bilmek gerekiyor.