Koç Üniversitesi mezunları ilham vermeye devam ediyor. 2015 mezunlarımızdan İrem Poyraz ile pilot olma süreci ve havacılık sektöründe kadınların yerini konu alan bir sohbet gerçekleştirdik.

Öncelikle kendini tanıtır mısın?

Ben İrem Poyraz. 1991 yılında İzmirde doğdum. Babam asker, annem öğretmen emeklisi. İlkokul 2. sınıftan beri aktif olarak voleybol oynadım. Öte yandan annem beden eğitimi öğretmeni olduğu için birçok spor dalında da deneyim kazandım. Koç Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği bölümüne 2009 yılında giriş yaptım. 2015 Ocak ayında mezun oldum. Daha sonra özel bir firmada 6 ay kadar çalıştım. Daha henüz iş yerinde 2. ayımda pilot olmak için çalışmalara başlamıştım. İşten çıkışımı aldıktan sonra özel bir uçuş okulunda (Ayjet Uçuş Okulu) pilotaj eğitimi aldım. 16 ayda uçuş eğitimimi tamamlayıp Türk Hava Yolları’na iş için başvurdum. 14 Mayıs 2018’den beri THY bünyesinde çalışmaktayım.

Koç Üniversitesi’nde eğitim aldığın dönemden biraz bahseder misin? Nasıl bir öğrencilik geçirdin?

Öncelikle Koç Üniversitesi gibi bir geçmişim olmasından çok gurur duyuyorum. Fakat öğrencilik hayatımda çok başarılı denilebilecek bir konumda olmadım. Ortalama bir öğrencilikle Koç Üniversitesinden mezun oldum. Okuduğum süre boyunca voleybol takımının bir bireyi, son iki senemde ise kaptanlık yaptım. Takım arkadaşlarımla birlikte girdiğim ilk seneden mezun olana kadar volebol takımını bir üst lige taşıdık. 2-3 yıl okulumuza derece ödülleri getirdik. Derslerimden çok sosyalliğe daha fazla önem verdiğimi söyleyebilirim. Şu anda çalışmakta olduğum THY’de bile Koç mezunuyum demekten gurur duyuyorum. Kaptanlarımızın verdiği tepkiler de bir o kadar hoşuma gidiyor diyebilirim 🙂 Ayrıca mühendislik mezunu olmam şu anki işimde bana çok fazla yardımcı oldu.

Pilot olmaya nasıl karar verdin? Pilot olmak için hangi süreçleri tamamladın?

Aslında pilot olmak çocukluğumdan beri kafamın bir tarafındaydı. İzmirde doğdum, Çiğli lojmanlarında askerlerin ve uçakların içinde büyüdüm. Babam ve öğrencileri uçuş tulumları ve kasklarıyla evimize yemeğe gelirlerdi. Hayranlıkla onları izlerdim. Üniversiteye kadar pilot olacağım ama kadın için ne kadar kolay olabilir ki diye düşünürdüm. Ne yazık ki üniversitede de bu düşüncem zaman zaman gün yüzüne çıkıyordu. Artık mezun olmama bir dönem kalmıştı ve kararımı vermiştim. Aklımda hiçbir şey kalmaması için kısa bir dönem çalışmayı deneyecektim ve eğer mutsuz olursam pilot olacaktım. Dediğim gibi iş hayatında hiç mutlu olmadığımı anladığım an uçuş okuluna başladım.

Pilot olmak için öncelikle belirli bir sağlık testlerinden geçmeniz gerekiyor. Sonrası tabii ki de uçuş okulundan elenmemek, tüm dersleri eksiksiz vermek gerekiyor. Lisansınızı aldıktan sonra da hava yolları şirketlerine başvuruyorsunuz. Her kurumun kendine ait farklı farklı sınav süreçleri ve testleri var. Ben THYde çalışmak istediğim için öncelikle oraya başvurdum. İlk süreç 11 sınavlık DLR denilen bir modüldü. Burada uzaysal algı, hafıza, matematik, ingilizce, havacılık bilgisi gibi birçok testten geçmeniz gerekiyor. Bu süreçten geçerseniz HTA dedikleri, ekip içinde çalışmaya uygunluğunuzu test ediyorlar. Bir hayli stresli olan bu modülü de geçince simülatöre giriyorsnunuz. Daha sonra da kurul mülakatı ile süreç tamamlanıyor.

Kadınların havacılık sektöründeki yerini nasıl görüyorsun? Bu konuda ülkemiz ne durumda?

Şu an artarak çoğalan bir kadın pilot profili var. Fakat ne yazık ki hala sayımız çok fazla değil. Bünyesinde 4900 küsür pilot barındıran THYde sadece 211 kadın pilotuz. Bu sayının artması için verilen çaba kesinlikle göz ardı edilemez. 10 yıl içinde sayımızın çok büyük sayıda artacağına inanıyorum.

 Pilot olarak görev yaptığın ilk andan bu yana işine dair unutamadığın bir anın var mı?

Pilot olan herkesin kesinlikle unutamayacağı tek anısı ilk yalnız uçuşudur. Yaklaşık 13 saat pervaneli uçakta yanınızda hocayla uçtuktan sonra, o gün geliyor ve hadi git tek başına o uçağa bin, indir ve kaldır diyorlar 🙂 Kalkarken yaşadığınız heyecanı ve stresi, teker koyduğunuz anda gelen rahatlama duygusunu her pilot farklı ama gözlerinin içi gülerek anlatacaktır.

Mezunlarımızla paylaşmak istediğin veya genel anlamda eklemek istediğin bir şeyler var mı?

Üniversite özellikle Koç Üniversitesinde yaşamak, eğitim görmek çok güzel. Belki şu an en sıkıntılı, stresli dönemlerini yaşıyorlardır. Ama geriye dönüp baktıklarında sadece güzel şeyler hatırlayacakları mükemmel bir deneyim diyebilirim. Ayrıca hangi fakülteden mezun olurlarsa olsunlar, yapmak istedikleri bir şey varsa ve bunun için az da olsa emek verirlerse başarılı olabileceklerini düşünüyorum. Sanırım bu örneklerden sadece bir tanesiyim.