1999 Ekonomi Bölümü mezunumuz Şule Firuzment 14 yıldır görev yaptığı Uluslararası denetim, vergi, yönetim danışmanlığı ve kurumsal finansman şirketi Deloitte’un yeni ortaklarından oldu. Şule ile kariyeri ve yeni görevi hakkında konuştuk.

 

Merhaba Şule, öncelikle iş yaşamındaki yeni gelişmeden dolayı seni tebrik ederiz. Kendini mezunlarımıza tanıtır mısın?

Güneş merhaba ve teşekkür ederim. Üniversitemizin Ekonomi bölümünden 1999 yılında mezun oldum. Üniversite hayatımın tamamı İstinye Kampüsü’nün keyifli ve samimi ortamında geçti.

Koç Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra neler yaptın?
Mezun olduktan sonra Üniversitemizin kariyer günlerindeki sunumundan çok etkilendiğim Deloitte’a iş başvurusunda bulundum. O zamanlar pek çok bölüm arkadaşım gibi denetimin (“audit”) kariyerim için iyi bir başlangıç noktası olacağına inanıyordum. Gerçekten öyle de olduğunu düşünüyorum ve yaptığım işi de sevdiğim için Deloitte’taki kariyer serüvenim oldukça uzun soluklu oldu. İlk 4 yılımı tamamladıktan sonra Deloitte’un yönetici adayı olarak belirlediği çalışanlarının gelişimi için oldukça önem verdiği global değişim programı kapsamında 15 ay Deloitte İngiltere’de müdür olarak görev yaptım. Bu uluslararası iş tecrübesinin bana hem kişisel hem de teknik gelişim anlamında çok şey kattığına inanıyorum. 2005 yılı Mayıs ayında Türkiye’ye döndüm ve o günden beri Deloitte’ta çalışmaya devam ediyorum.

Deloitte’taki iş yaşamını anlatır mısın? 14 yıldır seni Deloitte’ta tutan ve motive eden şeyler neler oldu?
Deloitte’ta çok dinamik ve genç bir kadro var. Her yıl Türkiye’nin önde gelen üniversitelerinin öncelikle işletme ve iktisat bölümlerinden 100’ün üzerinde yeni mezun işe alıyoruz ve şu an şirketimizde 1.200’e yakın çalışan var. Denetim bölümünde her proje ayrı ekiplerden oluşuyor ve projeler genellikle çok uzun soluklu olmadığı için sürekli farklı yönetici ve ekipler ile çalışma fırsatı buluyorsunuz. Yeni işe giren arkadaşlarımız ilk işe girdikleri andan itibaren farklı sektörlerden farklı özelliklere sahip şirketlerde her seviyedeki personel ile çalışma fırsatı buluyorlar ve çok kısa zamanda önemli bir bilgi birikimine sahip oluyorlar. Portföyümüzde pek çok sektörün önde gelen yerel ve uluslararası kuruluşları var. Beni uzun yıllar Deloitte’ta tutan en önemli etken sanırım işin dinamikliği ve prestiji. Türkiye’nin önde gelen kuruluşlarının kilit yönetici pozisyonundaki çalışanlarına oldukça kısa bir iş tecrübesi sonrası kolay erişim imkanı bulabiliyorsunuz. Hiçbir yıl diğerinin tekrarı olmuyor, hem müşteri portföyümüz hem de çalıştığımız ekipler değişkenlik gösteriyor.

Ortaklık süreci nasıl gelişti?
Deloitte’ta partner’lık potasına girebileceği düşünülen yöneticiler öncelikle birkaç yıl direktör olarak görevlendirilip kendi bütçesini yönetmeye başlıyorlar ve ortaklık görevine hazırlanıyorlar. Bu süre zarfında performanslarının yeterli görülmesi ve tabi piyasa koşullarının da izin vermesi koşuluyla partner’lık süreci başlıyor. Ben de 2 yıl direktör olarak görev yaptıktan sonra 1 Haziran 2013 tarihinden itibaren Şirket ortağı olarak görev almaya başladım.

Deloitte’ta çalışmaya başlarken günün birinde ortak olabileceğini hayal ediyor muydun?
Deloitte’a iş başvurusu yaparken ilk hedefim şirkette bir müddet çalışıp tecrübe kazandıktan sonra yurtdışında çalışma fırsatı bulabilmekti. Deloitte’un da bu konuda çok yaygın değişim programları olduğunu biliyordum. Bu değişim programlarından döndükten sonra şirket yöneticisi olarak çalışırken partner’lığın zor bir hedef olduğunu biliyordum ama imkansız olmadığına inandım.

Koç Üniversitesi’nden aldığın eğitimin iş yaşamında gösterdiğin başarılara ne gibi katkıları oldu?
Koç Üniversitesinden aldığım eğitim beni yalnızca teknik anlamda yetiştirip iş hayatına hazırlamakla kalmadı aynı zamanda teknolojiyi kullanabilme, toplum içinde iyi bir konuşmacı olabilme, etkin sunum teknikleri gibi günlük iş yaşantımızda bizi farklı noktalara taşıyabilecek önemli özellikler kazandırdığına inanıyorum.

Bundan sonrası için seni neler bekliyor, planların neler?
Tüm dünyada olduğu gibi şirketimizde de sektör uzmanlığı giderek önem kazanıyor. Bu uzmanlık sizin müşterilerinize en iyi hizmeti vermenizde ve onlarla aynı dili kullanmanız açısından oldukça önemli. Gelecek için planım özellikle çalıştığım sektörlerde bilgim ve tecrübem ile bilinen ve itibar gören uzmanlar içinde yer almak.

Bu sektörle ilgilenen genç mezunlara tavsiyelerin neler olurdu?
Bu sektörle ilgilenen genç mezunlara şunu söyleyebilirim, denetim sektörünün iş hayatına yeni adım atan kişiler için yalnızca iyi bir başlangıç noktası değil aynı zamanda uzun yıllarca sürdürülebilecek güzel, dinamik ve prestijli bir meslek olduğuna inanıyorum. Ancak şunu da unutmamaları gerekir ki bu meslek güzel ve prestijli olmanın yanında özellikle iş hayatına ilk başladığınız yıllarda çok tempolu kimi zaman uzun çalışma saatleri ve özveri gerektirebilen bir meslek, bu yüzden tercihlerini yaparken tüm bunları göz önünde bulundurmalarını tavsiye ederim.

İş ve özel hayatınızla ilgili paylaşmak istediğiniz güzel haberleri bu sayfalardan mezunlarımıza duyuracağız. Güzel haberlerinizi mezun@ku.edu.tr adresine bekliyoruz.