Sanal market sektörünün öncü kurumlarında çalışan, 2013 Kimya ve Biyoloji Mühendisliği Bölümü mezunumuz Eren Atlı ile pandemi döneminde sanal marketlerin geleceği üzerine keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.

Öncelikle kendini tanıtır mısın?

Koç Üniversitesi’ne 2007 girdim. 2013 Ocak ayında da Kimya ve Biyoloji Mühendisliği’nden mezun oldum. Üniversite boyunca aktif olarak SAK’ta yer aldım. Şimdi de Yemeksepeti Banabi’de çalışıyorum.

Koç Üniversitesi’nde eğitim aldığın dönemden biraz bahseder misin? Nasıl bir öğrencilik geçirdin? Koç Üniversitesi’nin sana ne gibi katkıları oldu?

Koç Üniversitesinin en güzel kısmı getirdiği arkadaşlıklar. Zaten Koç’u ilk tercih etmemin sebebi de buydu. Herkes kendi zamanını över tabi ama bence okulun en güzel döneminde okuduğumu düşünüyorum. Okuduğum bölüm bana biraz zor geliyordu fakat sosyal olanaklar çok fazlaydı. Okul hayatım boyunca Sosyal Aktiviteler Kulübü ile çok ilgilendim. Koç Üniversitesi’nin bana bir fikri sıfırdan oluşturma aşamasından nasıl karşı tarafa aktarılacağına, nasıl büyütüleceğine veya nasıl analiz edeceğime kadar bir çok farklı bakış açışı ve analiz yeteneği kattı diyebilirim.

Mezun olduktan sonra neler yaptın? Kariyer adımlarından biraz bahsedebilir misin?

Ben öğrenciyken de aktif olarak çalışıyordum fakat mezun olduktan sonra kariyerim biraz farklı gelişti. Mezun olduğum günden itibaren 8 ay kadar Sabancı Holding ile ortak elektronik biletleme ve para transferi üzerine bir projede çalıştım fakat olumlu sonuçlanmadı. Ben de sonrasında CEMS MIM’e başladım ve masterım bittikten sonra Dubai, Hong Kong ve Kuala Lumpur’da bir süre çalıştım. Dubai’de OMD medya ajansında iş geliştirme departmanında, Kuala Lumpur ve Hong Kong’da ise bir start-up’ın Türkiye operasyonlarında yer aldım.

Fakat Kuala Lumpur’da mutsuz olduğum için Türkiye’ye döndüm ve okul arkadaşlarımla (Mert Yılmaz, Burak Uzunboy, Merve Özgül, Doruk Helvacıoğlu) birlikte Beatrips isimli bir start-up kurduk. Fikrimiz güzel ama zamanımız çok yanlıştı. Türkiye’de ki terör olaylarının artması ve eğlence sektörünün azalması ile birlikte start-up’ımızı kapattık. Beatrips’ten sonra Getir’de çalışmaya başladım. Getir’de hem Kuzeyden suyun çıkmasını hem de sonrasındaki pazarlama operasyonlarını yönettim. Getir’de 1 yıla yakın çalıştıktan sonra iş geliştirme uzmanı olarak Yemeksepeti’ne geçtim. Yemeksepeti’nde 1 yıla yakın farklı projeler üzerine çalıştıktan sonra Aralık 2018’da Banabi’nin hem ilk çalışanı hem de ürün müdürü olarak görevime devam ettim. Şu anda da Banabi’nin kıdemli proje müdürü olarak Yemeksepeti’nde çalışıyorum.

Sanal market sektörünün öncü markalarında önemli görevler aldın ve yine bu sektörde çalışmaya devam ediyorsun. Bu sektörün geleceğini nasıl görüyorsun? Sence geleneksel market alışverişinin büyük oranda sanal ortama evrilmesi yakın zamanda mümkün mü?

İnsanlarda Migros Sanal Market ile başlayan bir dijital platformlar üzerinden planlı alışveriş bilinirliği vardı. Fakat burada ben insanların anında alışverişe daha çok ilgi gösterdiklerini düşünüyorum. Çünkü artık hepimizin hayatında zaman değerli bir birim ve alışveriş ile bunu kaybetmek istemiyoruz. TV izlerken ekranda gördüğünüz bir şeyi canınız çektiğinde Banabi ile dakikalar içerisinde ürününüz kapınıza geliyor. Bildiğimiz konvansiyonel alışveriş için bulunduğunuz noktadan tüketime kadar giden yolda bir çok adım bulunuyor. Eğer evinizdeyseniz giyinmeniz, yürümeniz, sıra beklemeniz ve benzeri daha bir çok adım mevcut. Fakat Banabi ile binlerce ürün telefonunuzda üstelik konvansiyonel marketlere kıyaslandığında sadece 10.00-22.00 arası hizmet yerine size 7/24 hizmet veriyor bu durum da kullanıcı tarafından daha çok tercih edilmesine sebep oluyor. Bu sebeple özellikle bu tür anında alışverişi mümkün kılan sistemler sayesinde birçok FMCG firması da bu alana yatırımlarını katlanarak sürdürüyor.

Yakın gelecekte çok daha fazla kişinin geleneksel market alışverişinin yerine dijital platformları tercih edeceğini düşünüyorum. Covid-19 sebebiyle bir çok insan dijital market uygulamalarını daha sık kullanmaya başladı veya bu tür uygulamalarla tanıştı. Banabi gibi hizmetlerin sunduğu rahatlığı ve kolaylığını deneyimledikten sonra kullanıcıların da aktif olarak kullanmaya devam edeceklerini düşünüyorum.

İçinde bulunduğumuz sosyal izolasyon döneminde sanal market uygulamalarının özellikle operasyonel anlamda büyük mücadele verdiğini görüyoruz. Bu konuda sen ne düşünüyorsun?

Biz Banabi olarak bu süreçte yatırımlarımıza hız kesmeden devam ettik. Hem ekiplerimizi güçlendirdik, hem de çalışanlarımızın sağlığı için bir çok önlem aldık. Bu sebeple operasyonel olarak ciddi bir problem yaşamadık. Bu dönemde de öncesindeki gibi en kısa sürede en iyi fiyatlarla ürünlerimizi kullanıcılarımızla buluşturduk. Burada kullanıcılarımıza sunduğumuz alışveriş deneyimi ile birlikte siparişlerimiz de bu süreçte katlanarak büyüdü.

Senin karantina günlerin nasıl geçiyor?

Karantina sürecinde kendime rutinler belirledim. Bununla birlikte yaşam ve çalışma alanımı ikiye ayırdım. Herkes gibi ben de dışarıda olmayı özledim tabiki ama özellikle Banabi’ye ilginin çok fazla olduğu bu dönemde günümün çok ciddi bir kısmı çalışarak geçiyor. Market alışverişimi Banabi üzerinden yaptığım için yalnızca koşmak için haftanın bir günü dışarıya çıkıyorum.