Finans alanındaki çalışmaları ile Bradford-Osborne Araştırma Ödülü’ne layık görülen mezunumuz Işıl Erel’00 ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Koç Üniversitesi 2000 yılı mezunlarından olan Işıl Erel, üniversitemizde İşletme ve Ekonomi eğitimleri almıştır. Işıl Erel ile aldığı ödül, kariyeri ve üniversitedeki öğrencilik yılları hakkında konuştuk. Mezunlar camiası olarak mezunumuz Işıl Erel’I tebrik ederken sizlere de bu ilham veren röportajı incelemenizi tavsiye ediyoruz.
Öncelikle kendinizi tanıtır mısınız?
Işıl Erel ben. Samsunluyum. 1995 Samsun Anadolu Lisesi, 2000 Koç Üniversitesi İşletme-Ekonomi çift anadal mezunuyum. Koç Üniversitesi’ne Türkiye 7. olarak başladım. Okul birincisi ve Siemens ödül sahibi olarak da bitirdim. Mezun olmadan önce, Amerika’da MIT, Stanford, Wharton, NYU, UCLA gibi iyi okullardan ekonomi ve finans doktorası için kabul aldım. MIT’de finans doktorası yapmayı seçip, Türkiye’den ayrıldım. Doktoradan sonra ilk isim Ohio State Üniversitesi’nde finans bölümünde yardımcı doçent olarak çalışmaktı. Halen aynı üniversitede David A. Rismiller kürsüsü sahibi bir profesörüm. Şirket birleşmeleri, yönetimi, bankacılık, risk konularında araştırmalar yapıyorum. Amerika’da MIT’de tanıştığım eşim Prof. Emre Koksal ve iki kızım (Ela ve Lina) ile birlikte yaşıyorum.
Koç Üniversitesi’nde eğitim aldığınız dönemden biraz bahseder misiniz? Nasıl bir öğrencilik geçirdiniz?
Bunu röportaj sizinle olduğu için söylemiyorum; gerçekten müthişti. Üniversite sınavındaki derecemle istediğim herhangi bir okula girebiliyordum. İlk tercihimin Koç Üniversitesi olması bence hayatımı değiştirdi. Özellikle de Amerika’ya gelip doktora yapmayı istediğim için. Koç Üniversitesi’nde Amerika’da eğitim görmüş, yıllarca çalışmış hocalardan dersler alma ve hepsinden önemlisi onlarla çalışma, uzun uzun konuşma fırsatım oldu. Hiçbir zaman kaybolmadık; akademik açıdan hocalarımızın gözü hep üstümüzdeydi. Hocalarımın hepsine çok şey borçluyum ama belki de en çok İnsan Tunalı’ya. Kampüsten yurda giderken Koç Üniversitesi’ndeki ilk aylarımda tanıştım İnsan hocamla. Koç Üniversitesi’ndeki ilk yılımdan beri benim doktora başvuruma kadar en iyi şekilde hazırlanmam için yaptığı önerilerden, hep yanımda olmasından, hep destek olmasından dolayı çok şey borçluyum ona. Kamil hocaya bana araştırma yapma şansı tanıdığı için müteşekkirim. Ve tabi ki eski rektörümüz, bana finansı sevdiren, ekonomiden finansa kaymamı sağlayan, bana en güçlü referansları yazan, hayatımda yeri eşsiz olan, Seha Tiniç’e…
Koç Üniversitrsi sosyal açıdan da müthişti. Küçüktü biz oradayken, eski kampüsteydik. Herkes birbirini tanırdı. Ömür boyu süren, sürecek olan dostluklar edindim. Hala da, Amerika’da yaşasam da, görüştüğüm, her zaman hayatımda kalacak, çok çok değerli dostlarım, kardeşlerim Koç’tandır.
İstanbul’un göbeğinde olmak, öyle büyüleyici bir şehirde üniversite okumak da çok çok güzeldi, tabi ki.
Hayatımın belki de en güzel yılları üniversite yıllarıydı diyebilirim.
Mezun olduktan hemen sonra neler yaptınız?
MIT’de doktora J Finans doktorası.
MIT de doktora için, Boston’da (Harvard Square’de) yıllarca yaşamak müthişti.
MIT’de Stew Myers, Steve Ross, ve Antoinette Schoar’la çalıştım. Daha iyi bir komite düşünemiyorum. Çok şanslıydım.
Bradford-Osborne Araştırma Ödülü’ne layık görüldünüz. Sizleri tüm mezunlar camiamız adına tebrik ederiz. Sizi bu ödüle getiren çalışmalarınızdan bahsedebilir misiniz?
Çok teşekkürler J Covid sırasında Amerika’da krizden etkilenen küçük işletmeler için geliştirilmiş bir devlet yardımına bakıyoruz. Bu programda, FinTech’in (finans teknolojisi kullanan online bankaların) nasıl diğer eski tip bankalara oranla çok daha etkili çalıştığını ve krizden etkilenen, daha fakir, azınlıkların çoğunlukta olduğu bölgelere nasıl daha iyi yardım götürebildiğini gösteriyoruz. Bu tip devlet desteklerini dağıtmak regülasyon dışında olan Fintech’lerin kullanımının, özellikle bankacılık sistemine erişemeyen bazı bölgeler, şirketler ya da kişiler için önemli olabileceğini vurguluyoruz.
Sizin mezunlarımızla paylaşmak istediğiniz veya genel anlamda eklemek istediğiniz bir şeyler var mı?
Koç Üniversitesi’nin bize gösterdiği, öğrettiği gibi, kendimizi hep geliştirmek, bilimin gösterdiğinden sapmamak ve birbirimize yardım etmeye çalışmak, belki de su geçtiğimiz sosyal ve ekonomik zorluklarla dolu dönemde, her zamankinden daha önemli diyebilirim.