Beş yıldır sürdürdüğü Düş Bahçesi Anaokulları deneyimini geçen ay yeni bir ilkokul açarak devam ettiren mezunumuz Şehnaz Tunçel ile görüştük, kariyer ve girişim hikayesini, eğitim sektörü ve 4+4+4’ün etkilerini konuştuk.

Merhaba Şehnaz, bize kendini tanıtır mısın? Koç’tan mezun olduktan sonra neler yaptın? Eğitim sektörüne girişin nasıl oldu? Anaokulun ardından İlkokul açma fikri nasıl oluştu?
Merhaba, Koç MBA 2005 mezunuyum. Girişimci bir aileden geliyorum. Mezuniyet sonrasında pazar araştırmaları sektöründe3 yıllık deneyimim oldu. En son Millward Brown’da reklam ve marka bilinirliği üzerine danışmanlık görevinde bulundum. Her zaman kendi işimi yapmak istediğimden zamanı geldiğini düşündüğümde istifa ettim ve bu sefer kendi işimi kurmak için araştırma yapmaya başladım. Yurtiçi ve yurtdışı birçok yeni fikri inceledim, Koç MBA’den girişimci ruhlu arkadaşlarımla konuştum. MBA sonrasında çoğumuz uluslararası firmalarda çalışsak da hayalimiz hep kendi işimizi kurmaktı. İşte bu süreçte ailemin 1 yıl önce kurduğu anaokuluna destek vermeye başladım. Kız kardeşim ve annemle iyi bir takım çalışması yürüttük. Akademik alt yapıyı oluşturmak için bu konuda deneyimli akademisyenlerle çalıştık. Düzenli öğretmen eğitimlerine önem verdik. Yeni bir marka oluşturma, bilinirliği arttırma, iş geliştirme çalışmaları ve bunun geri dönütlerini hızlıca almak beni yaptığım iş konusunda inanılmaz motive etti. Kocaeli’nde yer alan anaokulumuzun marka bilinirliğini 2 yıl içerisinde %90 ‘a çıkardık. 5 yıl içerisinde ise 10 öğrenciden 240 öğrencili büyük bir okul öncesi eğitim kurumuna dönüştük. 2012-2013 eğitim döneminde anaokulumuzda 3-6 yaş arası 240 öğrenci eğitim görmekte. 25’i öğretmen olmak üzere 45 personel çalışmakta. Bu yıl Türkiye’deki eğitim sektöründe yer alan en büyük özel anaokullardan biri haline geldik. Yıllar geçtikçe okul öncesi eğitimini anaokulumuzda tamamlayan öğrencilerin eğitim göreceği yeni bir ilkokul kurma fikri olgunlaşmaya başladı.

Bu aralar herkesin konuştuğu 4+4+4 sizi nasıl etkiledi? 66 aylık öğrencileriniz var mı? Okula adapte olabiliyorlar mı?
Mart 2012 ‘de 4+4+4 olarak anılan yeni eğitim sistemine geçileceğinin açıklanması hiç beklemediğimiz bir olaydı. Okulumuzda akademisyenler tarafından verilen veli eğitiminde çocukların erken okula başlamasının çok büyük dezavantajlar getirdiğini konuşuyorduk. Milli Eğitim Bakanlığının son yıllarda okul öncesi eğitimi destekleme çalışmalarını bir kenara bırakan ve pedagojik açıdan doğru olmadığı tartışılan bir sistem kısa sürede uygulamaya sokuldu. Yeni eğitim sistemiyle 60 ayını dolduran çocukların 72 aylık çocuklarla okula alınacağının duyurularının yapıldığı günden itibaren velilere yönelik çok sık bilgilendirici toplantılar düzenledik. Bilinçli aile profiline sahip olduğumuzdan dolayı henüz okul öncesi sosyal olgunluk seviyesine ulaşmayan 66 aylık çocuklarımız doktor raporu alarak anasınıfına devam etme kararı aldılar. Yeni kayıtlarda da bu konuya dikkat ettik. Bu sebeple yeni açtığımız ilkokulumuzda sadece 72 aylık çocuklardan oluşan 2 sınıfımızda toplam 42 öğrencimiz bulunmakta. Okula başlama yaşının düşürülmesiyle anasınıfı öğrencilerinin ilkokula alınması okul öncesi eğitimi veren bizim gibi kurumları şüphesiz olumsuz etkileyecekti. Biz bunu avantaja dönüştürerek yıllardır velilerimizin bizden istediği Düş Bahçesi Anaokulunun devamı olacak olan İlkokulu hızlıca hayata geçirdik. Hatta henüz 4+4+4 eğitim sistemi taslağı komisyonda görüşülürken hızlı bir karar aldık ve İlkokul kurma sürecine başladık. Devletin özel eğitim kurumlarını destekleme kararı da bu konuda bizi teşvik etti. Böylece zorunlu olarak ilkokula başlaması gereken minik öğrencilerimiz de güvenilir ve onların ihtiyaçlarını bilen bir kurumda eğitim almayı sürdürebilecekti. İlkokul açma sürecinde Türkiye’nin en iyi okullarını ve farklı eğitim modellerini inceledik. İstanbul, Ankara ve İzmir’de 9 farklı okulun kurucularıyla ve müdürleriyle toplantılar düzenledik. Bu sırada Nisan 2012’de hızlıca İlkokul için yeni bina inşaat süreci başladı. Eylül ayında inşaatımızı tamamladık ve Ekim 2012’de yeni binamızda eğitim ve öğretime başladık. Şuanda İstanbul Açı Okulları ve Enka Okullarıyla eğitim ve sistem konusunda işbirliğimiz devam ediyor.

Eğitim sektörüne girmeyi düşünen mezunlara tavsiyelerin veya mezunlarımıza iletmek istediğin bir notun var mı?
Her iş kolunda olduğu gibi eğitimde de fark yaratmak, marka oluşturmak, sistem kurmak ve sürdürebilir kar oranı yakalamak çok önemli. Ancak eğitim sektörü ticaretin geri planda olduğu manevi değerlerin ön planda tutulduğu bir alandır. Her şeyden önce çocuğu sevmek, kaliteli eğitimden ödün vermemek ve yeniliklere hızlıca adaptasyon sizi yaptığınız işte ileriye taşıyacak noktalardır. Eğitim sektöründe 7 yıllık deneyimimizi bu sektöre girmeyi düşünen Koç Üniversiteli herkesle paylaşmaya hazırım. Bana sehnaz.tuncel@dusbahcesiokulları.com adresinden ulaşabilirler.

İş ve özel hayatınızla ilgili paylaşmak istediğiniz güzel haberleri bu sayfalardan mezunlarımıza duyuracağız. Güzel haberlerinizi mezun@ku.edu.tr adresine bekliyoruz.