2005 yılında Koç Üniversitesi MBA programını tamamlamış olan Şehnaz Tunçel Içelli ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Kendisi ile mezun olduktan sonraki girişimcilik projelerinden, pandemiye uyum sağlama sürecinden ve tutkusu olarak seramik sanatını profesyonel bir boyuta taşımasından bahsettik.

Merhaba! Öncelikle bize biraz kendinden bahseder misin?

Ben Şehnaz Tunçel Içelli, Koç Üniversitesi MBA 2005 mezunuyum. İki çocuğum var, yılın belli dönemlerinde İstanbul ve Alaçatı’da yaşıyorum. Mezuniyet sonrasında 3 yıl pazar araştırmaları sektöründe çalıştıktan sonra ailemle birlikte çalışmaya başladım. 15 yıldır, kurucusu olduğumuz okullarda, aktif yöneticilik yapıyorum. Yaklaşık dört yıl önce başladığım ve sonrasında büyük bir aşkla devam ettiğim torna ve seramik çalışmalarımı, geçtiğimiz yıl daha profesyonel bir boyuta taşıma kararı aldım. Talia Ceramics markasını oluşturdum ve kendime ait bir atölye kurdum. Sevdiğim iki işimi de şu an evimden yönetiyorum.

Üniversite döneminde gelecek ile ilgili planların ve beklentilerin nelerdi?

Girişimci bir aileden geliyorum. Okuldayken de mezuniyet sonrasında da hep yeniliklerin peşinde olmak, kendi işimi kurmak ve yaptığım işten keyif almak istedim. Çok uluslu firmalarda, büyük plazalarda ve belli kalıplarda çalışmak hiçbir zaman beni çekmedi. Düş Bahçesi Okulları ve şimdi Talia Ceramics benim için işten öte anlamı olan, çok değer verdiğim iki markam.

Kurucusu olduğun ve yönetiminde aktif rol aldığın Düş Bahçesi okullarından bizlere bahseder misin? O girişimin arkasındaki motivasyonun neydi?

Daha önce sağlık sektöründe faaliyetlerimiz vardı. On beş yıl önce ilk defa bir anaokulu kurma fikri oluştu. Ardından benim ve kız kardeşimin de yönetim ekibine katılmasıyla işler büyüdü ve gelişti. Şu an bir kampüs içerisinde hem ilkokul hem ortaokulu olan bir yapıya dönüştü. Kocaeli’nde çağdaş ve yenilikçi eğitim modeliyle Atatürk ilkelerine bağlı çocuklar yetiştirmek temel amacımızdı. Binlerce çocuğun ve ailenin hayatına dokunduk, harika çocuklar yetiştirdik.

Talia Ceramics fikri nasıl doğdu? Bu fikri hayata geçirirken ne gibi zorluklarla karşılaştın?

Beş yıl önce ilk çocuğuma hamileyken bir gün içimden gelen sese kulak verdim ve torna dersleri almaya başladım. Zamanı geldiğinde tornanın başına oturacağımı ve çamurla uğraşmaktan keyif alacağımı hissediyordum ve seramiğe âşık oldum. Alaçatı yazlık günlerinde sekiz aylık hamile halimle dersler almaya devam ettim. Beş yıl boyunca tek bir stili takip etmek yerine farklı teknikleri öğrenmek amacıyla konusunda uzman sanatçılarla çalışıp onların atölyelerine katıldım. Hobiden çok bir tutkuya dönüştü benim için seramik. El işçiliğinin her türünde olduğu gibi yoğun emek ve sabır istiyor ve uzmanlaşmak için de zaman gerekiyor. Ancak şunu biliyorum ki seramikle aramızda büyük bir aşk var. Saatlerce durmadan, nefes almayı bile unutarak çamura şekil verip özgün tasarımlar yaratmayı çok seviyorum. Aktif olarak yönetiminde yer aldığım okulların 2020 Mart ayında online eğitime geçilmesiyle beraber yüz yüze eğitime ara verilmesi büyük ve beklenmedik bir değişimdi. Bu hızlı değişim genel olarak iş hayatımın daha hafiflediği, dolayısı ile evde daha çok zaman geçirdiğim yeni bir düzen getirdi hayatıma. Yeni rutinler, yeni düşünceler ve elbette ertelenmiş planları gerçekleştirme imkanı verdi bana. Yaklaşık beş yıl önce başladığım ve sonrasında büyük bir aşkla devam ettiğim torna ve seramik çalışmalarımı, daha profesyonel bir boyuta taşımamı sağladı. Talia Ceramics tam da bu süreçte doğdu ve gelişti. İzolasyon boyunca seramik atölyemin kurulumunu gerçekleştirdim. Gerekli materyallerin temini, markalaşma süreci ve web sitesi hazırlıkları hep pandeminin ilk dönemlerinde oldu. İzolasyon sonrasındaki süreçte ise Alaçatı’daki evimize atölyemi taşıdım. Burada otel ve konsept mağazalar için tasarımlar hazırlamak gibi pek çok projeyi hayata geçirme fırsatım oldu. Evin bir bölümünü seramik atölyesine dönüştürmek ise bana daha esnek saatlerde çalışma fırsatı sağladı. Tabii zorlukları da yok değil.

Sence seramik çalışmaları yapmak içinde bulunduğumuz pandemi döneminde hayata bakış açını nasıl etkiledi?

Artık hepimizin duymaya alıştığı “Pandemi” aslında kendi içerisinde çok büyük bir korkuyu (ölümü) barındırıyor. Ben kendi adıma, bu korkuyla yaşamak, bu korkuya teslim olmamak için hayata başka bir noktadan tutunmayı ve ona sıkı sıkı sarılmayı tercih ettim. Talia Ceramics’i profesyonel boyuta taşımamı sağlayan motivasyon da işte bu oldu. Tüm tasarım ve üretim süreci bu şartlarda inanılmaz zorlayıcı ve zahmetli olsa da bana büyük bir mutluluk veriyor. Çamura dokunmak, tornanın başında seramiğe şekil vermek, sırlar ile tasarımı renklendirmek ve tüm bu süreci ellerinle kalbinle yönetmek tam bir terapi. Her bir tasarımımı yeni evine uğurlamak, sevilerek kullanıldığını görmek büyük mutluluk ve motivasyon. Eşim ve iki çocuğum sonrasında beni en çok tamamlayan ve mutlu eden şeyi bulmama pandemi vesile oldu diyebilirim. Bu yeni uğraşıma odaklanmak tüm olumsuzluklara ve yaşanılan sürecin stresine rağmen dengede kalmamı sağladı.

Eski normale döndüğümüzde, eski yaşantına dönmeyi düşünüyor musun?

Ben eski normale döneceğimizi düşünmüyorum. Bence hayat kendi içerisinde sürekli değişimi ve gelişimi barındırıyor. Buna uyum sağlamak ve bunun bir parçası olmak gerektiğine inanıyorum. Ailemle daha çok vakit geçirmek, doğa anadan ilham almak ve bunu seramik çalışmalarıma yansıtmak benim için yeni normal. Bundan vazgeçebileceğimi artık düşünemiyorum.

Kendi işini kurmak isteyen mezunlarımıza tavsiyelerin neler olur?

İnandıkları ve sevdikleri işi yapmaya gayret göstermelerini tavsiye edebilirim.

Mezunlarımıza aktarmak istediğin başka bir şey var mı?

İletişim bilgilerim mezunlar derneğinde mevcut. Her konuda bilgi almak için beni arayabilirler.