Koç Üniversitesi’nin ilk öğrencilerinden ve 1999 Uluslararası İlişkiler bölümü mezunumuz Ece Çiflikli Kumkale “Hassas Anne” bloğu ve Facebook sayfası ile 500.000 anne tarafından takip ediliyor. Geçtiğimiz yıl Zekeriyaköy’de Hassas Anne Etkinlik ve Gelişim Merkezi’ni açan Ece ile annelik, blogger’lık ve Hassas Anne’yi konuştuk.

Merhaba Ece, kendini mezunlarımıza tanıtır mısın? Koç Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra neler yaptın?

Koç Üniversitesinin ilk 250 öğrencisinden biriyim. Uluslararası İlişkiler bölümünü bitirdikten sonra okulumuzda tanışıp evlendiğim Koç Üniversitesi Psikoloji mezunu olan eşim Tarcan Kumkale ile onun doktora eğitimi için Amerika’ya yerleştik. Sanırım biz okulun ilk evlenen çiftiyiz. Birlikte yirmi senemiz bitti. Daha sonra ben de Florida Üniversitesi’nden burs aldım ve Sosyal Psikoloji alanında bir yıllık lisansüstü eğitimimi tamamladım. Florida ve Duke Üniversitelerinde üç buçuk sene Araştırma Koordinatörü ve Psikoloji Laboratuvarı Müdürü olarak çalıştım. Altı buçuk sene sonra Türkiye’ye döndük ve eşim Koç Üniversitesi’nde hoca olarak çalışmaya başladı. Ben de EMC Corporation’da çalışmaya başladım. Hamile kalınca üç çocuğuma kendim bakmak için kariyerime yedi sene ara verdim sonrasında da Hassas Anne adıyla kendi markamı ve işimi yarattım. Sosyal medyada üç yılda gittikçe artan takipçi sayım şu anda 500,000 anneye ulaştı. Türkiye çapında seminerler veriyorum ve kalabalık buluşmalar düzenliyorum. Dünyanın en bilinen anne-çocuk dergilerinden Parents Dergisine bir yıldır her ay üç sayfa hazırlıyorum. Televizyon programlarına çıkıyorum. Bloggerlığı iş olarak yapan ilk anne-bloggerlardanım. Hassasanne blogumda dünyanın ve Türkiye’nin en büyük firmalarının tanıtımlarına yer veriyorum. Bu firmalar için blogger toplantıları, etkinlikler ve lansmanlar düzenliyorum. Sadece hassasiyetlerime uyan markalarla çalışıyorum ve çok seçiciciyim. Mart 2015’te Zekeriyaköy’de Hassas Anne Etkinlik ve Gelişim Merkezi’n kurdum. Bu ay açılan Hassasannedukkan.com sitemle e-ticarete de başladım.

Ebeveynlere ve çocuklarına hem blogum hem de merkezimle pek çok fayda sağlıyorum. İnsanların hayatlarına dokunmak çok büyük bir mutluluk.

İlginç bir anne olma hikayen var, mezunlarımızla paylaşır mısın?

Eşimle yirmi yıldır birlikteyiz, on altı yıldır da evliyiz. İlk oğlumuz Kaan ne yazık ki yirmi birinci haftada prematüre olarak doğdu ve doğumdan sonra vefat etti. Sonrasında rahim yetmezliğim olduğunu öğrendik ve bebek taşıyabilmek için dünyada çok ender olarak yapılan rahime kelepçe (Trans-abdominal cerclage) ameliyatını oldum. Sonrasında 19 Mayıs 2007’de oğlum Alper doğdu. Onun doğumu sırasında yumurtalığımda kanser başlangıcı bir tümör bulundu. Oğlum dokuz aylıkken ilk kanser ameliyatımı oldum ve yumurtalığım alındı. Kalan yumurtalığımda da aynı tümörden bulundu ama ben oğlumun benim gibi tek çocuk kalmasını istemediğim için hemen tüp bebek tedavisine başladım ve Alper 1,5 yaşındayken ikiz kızlarım Esin ve Sevinç doğdular. Benim anne olma hikayem çok uzun ve ilginç. İsteyenler buradan okuyabilir. Anne olma hikayem 150,000 kere okundu. Şöyle diyebilirim ki anne olmamam için pek çok neden vardı ama ben mucizevi bir şekilde üç çocuk annesi oldum. www.hassasanne.com/2014/03/09/benim-anne-olma-hikayem-cok-uzun-uzucu-sas…

Blogger’lık meceran nasıl başladı? İlk başladığında bu kadar çok anneye ulaşabileceğini tahmin ediyor muydun? Hedeflerin nelerdi?

Türkiye’ye döndükten sonra yirmi bir ayda üç çocuk sahibi olunca çocuk gelişimi konularını araştırmaya ve bu konuda çok fazla okumaya başladım. Amerika’da araştırma koordinatörü olduğum için gerekli araştırmaları yapabiliyorum. Yaptığım araştırmalar ile üç çocuğumu büyütürken edindiğim tecrübeler birleşince ortaya anneler için çok faydalı olabilecek bir bilgi birikimi çıktı. Hem bu bilgileri paylaşmak hem de benim gibi Hassas Annelere ulaşmak için Facebook sayfamı ve Hassasanne.com blogumu kurdum.

Uzun bir aradan sonra iş yaşamına farklı bir alanla döndün. Mezunlarımızla bu radikal kariyer değişimi ile paylaşmak istediklerin var mı?

Üç çocuğuma ilk yıllarında kendim bakabilmek için iş hayatına altı buçuk yıl ara verdim. Oğlum Alper sekiz buçuk yaşında, ikiz kızlarım Esin ve Sevinç de yedi yaşındalar. Çocuklarım tam zamanlı anaokuluna başlayınca ben de anne-bebek-çocuk konusundaki Hassas Anne Facebook sayfamı ve Hassasanne.com blogumu kurdum. Sıfırdan Hassas Anne markasını kurmak ve Türkiye’de pek bilinmeyen bir meslek olan bloggerlığı iş olarak yapmak kolay değildi. Çocuklarımla istediğim gibi ilgilenirken işimi de yapabiliyorum. Böylelikle hem kariyerimde başarılı oldum hem de kendi istediğim koşullarda iş hayatına geri döndüm. Mezunlarımız da büyük düşünsünler. Ben Hassasanne.com’u kurduğumda hemen kartvizit ve broşür bastırdım ve fuarlara katıldım. O zaman bazı arkadaşlarım bu yeni kariyerimi “fazla” ciddiye aldığımı söyleyerek akıllarınca benimle dalga geçmişlerdi ama ben kendime ve yeteneklerime güvendim. Üç sene sonra şimdi 500,000 takipçisi olan, dünya markalarıyla çalışan bir blogun, başarılı bir merkezin ve e-ticaret sitesinin kurucusuyum. Çok çalışın, keyfini çıkarın ve prensiplerinizden ödün vermeyin.

Geçen yıl açtığın Hassas Anne Etkinlik ve Gelişim Merkezi’ni biraz anlatır mısın? Nasıl hizmetleriniz var? Benzer yerlerden nasıl ayrılıyorsunuz?

Anne babalar ve çocukları için faydalı, eğitici ve eğlenceli bir merkez kurmaya karar verdim. Böylece Zekeriyaköy, Sarıyer’deki Hassas Anne Etkinlik ve Gelişim Merkezi Mart 2015’te kuruldu. Merkezim bir anaokulu değil. Türkiye’de pek olmayan bir konsept. Hassas Anne Etkinlik Merkezi ‘Türkiye’nin Duyusal Oyun Merkezi’ olma yolunda hızla ilerliyor. Merkezimiz çocukların gelişimini desteklemek ve onları eğlendirirken onlara faydalı olmak için açıldı. Her gün kendimizi geliştirmek için araştırıyoruz, okuyoruz ve yeni oyunlar deniyoruz. Çocuklarda duyusal gelişime çok önem veriyorum. Çocuklar duyusal oyunlarla büyümeliler. Bu nedenle merkezi duyusal duvar, taktil diskler, nehir taşları, duyusal oda gibi duyusal bütünlemede kullanılan ekipmanlarla donattık. Merkezimizde her haftasonu bir saat süren duyusal oyun atölyelerimiz var. Bu atölyelerde haftanın temasına uygun dört, beş tane duyusal oyun oynuyoruz. Müzikle paraşüt oyunları ve baloncuklarla duyusal atölyemizi bitiriyoruz. Atölyeden sonra çocuklar bir saat boyunca aileleriyle duyusal odanın, serbest oyun alanının, hareket merkezinin ve harika bahçemizin keyfini sürüyorlar. Merkezimizdeki ritim atölyeleri ile çocukların hayatına müziği katmayı hedefliyoruz. Ayrıca haftada iki gün ikişer saat buluşan ebeveynli duyusal oyun gruplarımız var. Beş aylık bebekten dört yaşa kadar oyun gruplarımız var. 6-9 yaş çocuklar için de hafta içi okul sonrası Akıllı Minikler Kulübümüz var. Çocuklar hem eğleniyorlar hem de okuldan sonra verimli zaman geçiriyorlar.

Bizi benzer merkezlerden ayıran özelliğimiz duyusal oyuna verdiğimiz önem, anne-baba ile çocuğu birlikte oyun oynamaya ve kaliteli zaman geçirmeye teşvik etmemiz ve her yerde bulunmayan tam donanımlı dünya çapındaki duyu odamız. Merkezdeki duyusal oda, özel ışıklandırma, müzik ve objeler kullanarak insanların duyularını geliştirmek için dizayn edilen özel bir odadır. Farklı türleri olsa da genellikle çocukların güvenliği için yer ve duvarlar beyaz minderlerle kaplanır. Çocuklar çarpsa bile fazla acıtmayacak ve kırılmayacak aynalar, iki metrelik renk değiştiren kabarcıklı sütun, projektör, fiber optik ışık demeti ve ışık şelalesi ile duyusal odamız çocukların gelişimi için çok faydalı. Türkiye’de terapi yapılan merkezler dışındaki ilk ve tek duyusal oda olma özelliğini taşıyor. Duyusal odamızı deneyimleyen herkes hayran kalıyor ve yeniden gelmek istiyor. Bu odayı yaşamanız gerek, tam olarak anlatılamayan bir yer. Bir hayal alemi… Duyusal oda özellikle gelişim geriliği olan ve otizmli çocuklarda terapi amaçlı kullanılsa da yeni araştırmalara göre normal gelişim gösteren çocuklarda ve hatta büyüklerde bile faydalı olabiliyor. Bebekler ve çocuklar ilerdeki yaşamlarında kullanacakları duyusal becerileri geliştirmek için duyusal odadan faydalanabiliyorlar. Duyusal odanın Alzheimer hastalığında da çok olumlu etkileri olduğu görülmüştür. Yani her yaştan insan bu odadan yararlanabiliyor. Duyusal oda el-göz koordinasyonu ve duyusal becerileri geliştirir, aileyle olan iletişimi destekler, sosyal ve duygusal becerilerin gelişimine yardım eder, rahatlamayı sağlar ve gerginliği azaltır, eğlencelidir , konsantrasyonu ve farkındalığı arttırır. Merkezimizi geliştirmek için programlarımızı çocuk gelişimi uzmanı, uzman psikolog, Montessori eğitmeni ve öğretmenlerden oluşan danışman ekibimizle hazırlıyoruz. Etkinlik merkezindeki aktivite altyapı ve müfredatını belirlemek için sürekli araştırmalar yapıyoruz. Uzun vadede yaptığımız programların etkilerini sistematik bir şekilde değerlendirip hem bilime hem de uygulamaya katkıda bulunmak gibi bir hayalim var. Merkezimizin amaçlarından biri de uzmanları ve bilgiyi anne-babalara ücretsiz olarak ulaştırmak. Her cumartesi merkezimizde ücretsiz aile bilgilendirme seminerleri düzenleniyor. Pedagoglar, çocuk gelişimi uzmanları ve doktorlar iki saat süren seminerlerle ailelere çok önemli bilgiler veriyorlar ve sorularını cevaplıyorlar. Çocuklar ve aileleri için Türkiye’de olmayan bir duyusal oyun merkezi açmak benim hayalimdi ve gerçek oldu. Özellikle otizmli, down sendromlu ve gelişim geriliği gösteren çocuklara sağladığımız fayda ve ücretsiz seminerlerimiz bizi çok mutlu ediyor. Toplumumuza bir fayda sağlamak ve fark yaratmak çok büyük bir mutluluk.

Pek çok sosyal sorumluluk çalışman da var, bunlardan bahseder misin?

Sosyal sorumluluk projelerine çok önem veriyorum. Her hafta merkezimde ücretsiz aile bilgilendirme seminerleri oluyor. On iki tane Aile Semineri gerçekleştirdik. Bu seminerlere gelenler yanlarında ihtiyacı olan çocuklar için hediye, top kağıt veya kitap getiriyorlar. Şanlıurfa’daki bir okulun kütüphanesine yüzlerce kitap ve top kağıt bağışladık. Topladığımız hediyeleri de Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde anneleriyle birlikte yaşayan elli çocuğa götürdük.

Merkezimi her Pazartesi down sendromlu ve otizmli çocuklar ücretsiz kullanıyor. Merkezde tam donanımlı bir duyusal oda (multi-sensory room) da bulunmakta. Otizmli, down sendromlu ve gelişim geriliği olan çocuklar Hassas Anne Etkinlik Merkezi’nden ve duyusal odadan Pazartesi günleri ücretsiz yararlanıyorlar. Terapi Merkezlerinde duyusal odanın saatlik kullanım ücreti 150-200 TL. Bu hizmeti çocuklara ücretsiz sağlayabilmek büyük bir mutluluk. Merkez olarak yaptığımız sosyal sorumluluk projeleriyle Metro sosyal girişimci ödüllerinde 143 hikaye içinden finalist olduk. Kendi kategorimizde halktan en çok oyu alarak başarı sertifikası kazandık.

Mezunlarımıza sana nasıl ulaşabilir/takip edebilirler?

Mezunlarımız Facebook Hassas Anne sayfamı (www.facebook.com/1hassasanne ) , @hassasanne ve @hassasanneetkinlikmerkezi instagram hesaplarımı, @hassasanne Twitter hesabımı takip edebilirler. Hassasanne.com blogumda 900 yazıma ulaşabilirler. Tüm mezunlarımızı çocuklarıyla merkezime bekliyorum Adres: Hassas Anne Etkinlik Merkezi Çitlembik mah. 9. Cad. No:13 Zekeriyaköy, Sarıyer Telefon: 05331233833 02122027704

Eklemek istediklerin?

Mezunlarımız kendi istedikleri hayatı yaşasınlar, toplumdaki tabulara kulak asmasınlar. Kendinizi geliştirdikten sonra kariyer olarak her şey mümkün. Ben kariyerime yedi sene ara verip çocuklarımı kendim büyüttükten sonra kendime yepyeni bir iş ve marka yarattım.

İş ve özel hayatınızla ilgili paylaşmak istediğiniz güzel haberleri bu sayfalardan mezunlarımıza duyuracağız. Güzel haberlerinizi mezun@ku.edu.tr adresine bekliyoruz.