Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün (OECD) Paris ofisinde çalışan 2007 Endüstri Mühendisliği ve Ekonomi mezunumuz Umur Gökçe ile kariyeri hakkında konuştuk. Umur, AB tarafından desteklenen, Türkiye’deki bölgesel rekabet edebilirliği geliştirmeyi hedefleyen bir proje kapsamında yayınlanmasına öncülük ettiği “Strengthening the Spatial Dimension in Türkiye” başlıklı raporu da bizimle paylaştı.

Merhaba Umur, kendini mezunlarımıza tanıtır mısın?

2007 yılı Koç Üniversitesi Endüstri Mühendisliği ve Ekonomi bölümleri mezunuyum. Lisans sonrası, London School of Economics’te ekonomik kalkınma üzerine Yüksek Lisans yaptım. Türkiye’deki bazı sivil toplum kuruluşlarında kısa süreli çalışma deneyimlerinden sonra, 2010-14 yılları arasında İslami Kalkınma Bankasının Suudi Arabistan’daki genel merkezinde çalıştım. İki yılı aşkın bir süredir de Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün (OECD) Paris ofisinde çalışmaktayım.

Okula başlarken böyle bir yol mu düşünmüştün yoksa iş dünyasına girdikten sonra yolun değişti mi?

Açıkçası, okula başladığımda aklımda ilerisi için çok da belirgin bir yol yoktu. Nitekim endüstri mühendisliğinin de bilinçli bir tercihten öte, daha çok çevremdekilerin benden beklentilerinin bir sonucu olduğunu düşünüyorum. Sosyo-ekonomik kalkınmaya olan ilgim ise esas olarak üniversite sırasında şekillendi. Bu alanda aldığım dersler ve ekonomi ile çift ana dal yapmam, bir bakıma ilgi gösterdiğim ve üzerinde çalışmak istediğim konularla uyumlu bir kariyerin temelini oluşturdu.

Ama yine de, ne kadar düşünüp planlasanız da, hayatın kendi sürprizleri olabiliyor. Orta Doğu’da çalışmayı hep hayal etmiş olsam da, bunun Suudi Arabistan’da olacağını öngördüğümü söyleyemem.

Farklı ülke ve coğrafyalarda çalışmak sana neler kattı?

İş hayatının daha en başında, değişik ülkelerde saha deneyimleri edindiğim için kendimi şanslı görüyorum. Kalkınmanın çok yönlü ve karmaşık tarafını böylece sanırım daha iyi kavradım. Sierra Leone’de kadın sağlığı, Kamerun’da mesleki eğitim ya da Tacikistan’da idari kapasite geliştirme programları yürütürken, birbirleriyle farklı görünen konuların aslında ilintili olduğunu ve aynı amaca hizmet ettiğinin farkına vardım. En azından, değişik coğrafyalarda çalışmanın, bakış açımı genişlettiğini düşünüyorum.

İşindeki sorumlulukların nelerdir?

Şu anda, Güneydoğu Avrupa Bölgesel Programı kapsamında, Kosova başta olmak üzere, özellikle Batı Balkan ülkelerinin yapısal reform programlarının oluşturulması ve bu alanda politika önerileri geliştirilmesinde aktif bir rol alıyorum. Benim için nispeten yeni bir alan olan KOBİ politikaları üzerine de son altı aydır yoğunlaşmaya başladım.

Bu bağlamda, Türkiye ile de AB tarafından desteklenen çalışmalarımız oldu. Türkiye’deki bölgesel rekabet edebilirliği geliştirmeyi hedefleyen bir proje kapsamında, sanayi strateji ve politikalarındaki bölgesel boyutu güçlendirme üzerine de bir yayının hazırlanmasına öncülük ettim.

Yayınladığınız bu raporun en önemli noktaları neler?

Rapor kapsamında, sanayi sektör stratejilerinin tasarlanma sürecinde kullanılabilecek, Türkiye’deki bölgelerin özgün durumlarını dikkate alan bir metodoloji hazırlandı. Bu metodoloji ile, ulusal ve bölgesel kurumların – özellikle de Kalkınma Ajansları – arasındaki koordinasyonun artırılması ve strateji planlama dönemlerinde bölgesel boyutun daha etkili bir şekilde dahil edilmesi hedeflendi.

İdari olarak merkeziyetçiliğin hâkim olduğu Türkiye’de, bu rapor daha yerel bir bakış açısını merkezi planlama sürecine dâhil etme konusunda ilk örneklerden biri. Dolayısıyla, hâlihazırda devam etmekte olan bölgesel politika tartışmalarına katkı sağlayacağını umuyorum.

Mezunlarımız rapora nasıl ulaşabilirler?

Raporun İngilizce versiyonuna aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.

http://www.oecd.org/globalrelations/Strengthening_the_Spatial_Dimension_in_Türkiye.pdf

İş ve özel hayatınızla ilgili paylaşmak istediğiniz güzel haberleri bu sayfalardan mezunlarımıza duyuracağız. Güzel haberlerinizi mezun@ku.edu.tr adresine bekliyoruz.