Aralık 2011 E.bulten
Aylık Elektronik Haber Servisi
Aralık 2011
 
 
 
Lisans, yüksek lisans ve doktorasını Koç Üniversitesi'nde tamamlayanlar kervanına Hüseyin Çankaya da katıldı.

1998'de üniversitemize lisans öğrencisi olarak başlayan Hüseyin, doktora çalışmalarını tamamlayarak alanının en önde gelen araştırma merkezlerinden biri olan Almanya Hamburg'daki DESY'de doktora sonrası araştırmacı olarak çalışmalarına başladı.

Merhaba Hüseyin, uzun yıllardır Koç'taydın, seni artık tanımayan yoktur herhalde ama kendini kısaca tanıtır mısın? Koç Üniversitesi maceranı anlatır mısın?

Güneş merhaba. Senin de söylediğin gibi Koç'ta oldukça uzun süre bulundum. Üniversite'yi ilk kazandığımda 5 yıl burada kalacağımı düşünürken birden 11 yıl oluverdi. Koç Üniversitesi Fizik bölümünü 1998'de kazandım.Biraz maceralı geçen bir hazırlık devresinden sonra lisans eğitimime 2000 yılında başladım.2004 yılında fizik bölümünden mezun olduktan sonra yine aynı yıl danışman hocamın da teşviki ile yeni

olan malzeme bilimi ve mühendisliği yüksek lisans programına başladım. 2006 yılında yüksek lisans derecemi aldıktan sonra İTÜ'de doktoraya başladım. Tabi ki bu süre boyunca Koç'tan kopmadım. Fizik ve genel fen derslerinin koordinatörlüğünü yaptım. İTÜ'deki bir yıldan sonra Koç'ta doktora programının açılması ile tekrar öğrenci ve asistan olarak Koç'a geri döndüm. Bu yıl ise doktoramı tamamlayıp Koç Üniversite'sinde maceramı tamamladım.

Yüksek lisans ve doktora çalışmalarından bahseder misin, araştırma konuların nelerdi? Bundan sonrası için planların neler?

Yüksek lisans ve doktora sırasında, yüksek enerjili katıl hal lazerlerini geliştirmek ve geliştirdiğimiz bu lazerler ile nano ve polimer malzemelerin optik karakterizasyonu üzerinde çalıştım. Bu süre boyunca birçok fizik, elektronik derslerinde ve ayrıca genel fen dersinde asistanlık yaptım. Onun için her dönemden birçok öğrenci ile tanışma fırsatım oldu. Bundan sonrasında ise Almanya'nın Hamburg kentinde bulunan bir araştırma merkezinde doktora sonrası araştırmacı olarak çalışmaya başlıyorum. Orada ise attosaniye biliminde kullanılmak üzere lazerler geliştireceğim.

Koç'tan ayrılacak olmak sana nasıl geliyor? En çok neyi özleyeceksin?

Hayatımın 11 senesini Koç'ta geçirdikten sonra bana buradan ayrılmak oldukça tuhaf gelecek. Eşimle bile Koç'ta tanıştım. Burada bir sürü arkadaşım oldu. Birçok öğrenci kulübünün kurulmasını ve bazıların dağılmasını bile gördüm. Bazılarında aktif roller üstelendim. Arkadaşlarla paylaşılan faaliyetlerin ne kadar eğlenceli olduğunu öğrendim. Koç'tan ayrıldığım zaman, özleyeceklerimin listesini yapmak dahi istemem.

Koç'la ilgili unutamadığın bir anın var mı?

Koç'la ilgili tabi ki birçok anım var. Bunların hepsinden bahsetmek maalesef mümkün değil. Aklıma gelenlerden ilki şöyle: Dağcılık kulübünden beş arkadaş (Nermin, Gün, Ekin, Mustafa ve ben) ara tatilinin sonuna doğru Niğde Aladağlar'da bir tırmanış yapmaya karar verdik. Bu faaliyet için ise rotaları araştırdık, gitmeyi planladığımız bölgeye gidenlerden bilgi aldık ve kamp malzemelerinin bakımlarını yaparak bir iki hafta da hazırlık yaptık. Sonunda Niğde'de buluşup bir köyden tırmanışa başlayarak biraz zorlu da olsa ilk kamp yerimize ulaşabildik. Hemen çadırlarımızı kurup bir şeyler yedikten sonra uyuduk. Sabah kalktığımızda ise etrafın tamamen sisle kaplandığını ve kar yağışının başladığını görünce tekrar Niğde'ye dönmemiz gerektiğini anladık. "Madem dağa çıkamıyoruz o zaman biz de Ürgüp'te yeraltı şehirlerini dolaşırız" dedikten sonra Niğde'ye inip o gün içerindeki Nevşehir'e giden ilk otobüsten bilet aldık. Otobüs'te yalnızca bir kişilik yer olduğunu ancak otobüse binince anladık. O koltuğa da aramızdaki tek bayan Nermin'i oturttuk. Biz de yolculuğumuzu şoförlerin uyuduğu kabinde yatarak geçirdik. Eminim ki bizim rahatımız, Nermin'inkinden çok daha iyiydi. Ürgüp'ten tatil sonunda geri döndüğümüzde ise okul daha açılmadan kar nedeniyle tekrar tatil oldu ve biz dağ için hazırladığız her şeyi yurt ve yemekhane arasında gidip gelirken kullanmak zorunda kaldık. Kışın Koç kampüsünde yaşıyorsan ayrıca dağa gitmene hiç gerek kalmıyor.

Hüseyin, seni tebrik ediyor, bundan sonrası için çalışmalarında sana başarılar ve iyi şanslar diliyoruz.