Subat 2011 E.bulten
Aylık Elektronik Haber Servisi
Ağustos 2011
 
 
 
1999 Ekonomi mezunumuz Gizem Saka İstanbul’daki ilk resim sergisini Temmuz ayında açtı.
Gizem Saka, Koç Üniversitesi'nden mezuniyetinin ardından 2001 yılında Cornell Üniversitesi Resim Bölümü'nde Profesör Kay Walkingstick ile yağlıboya çalışmalara başladı. 2005'te Montreal'de ilk sergisini açtı. O günden bu yana Amerika Birleşik Devletleri'nin New York, Chicago, Boston, Pittsburgh şehirlerinde eserlerini sergiledi. "Kahve Falı" adlı koleksiyonu için Türk Kültür Vakfı tarafından desteklendi. 2008'de Cornell Üniversitesi'nden Ekonomi doktorasını aldıktan sonra akademik çalışmalarına başladı. Halen Boston'da Wellesley College'da Ekonomi ve Sanat, Davranışsal Ekonomi, Deneysel Ekonomi konularında dersler vermektedir.

Gizem Saka İstanbul'daki ilk sergisini 9-16 Temmuz 2011 tarihleri arasında Beşiktaş Belediyesi Sergi Salonu'nda "Neşeli Bir Yaz" başlığı ile açtı.


Gizem Saka ile mezunlarımız için görüştük, akademik ve sanat hayatını konuştuk.

Merhaba Gizem, yeni açılan serginden dolayı seni tebrik ederiz.

Teşekkür ederim.

Amerika'da yaşadığın için biz Koç mezunları senin çalışmalarından bugüne kadar haberdar değildik. Bize biraz resme başlama hikâyeni anlatır mısın?

Aslında sistematik olarak resme Koç'ta okurken başladım. Üçüncü sınıftaydım, bir taraftan ekonometri çalışırken, diğer taraftan Güzel Sanatlar Fakültesi'ne hazırlık kurslarına yazıldım. Karakalem çalışılıyordu. Obje çizimi, yüzeyleri (cam, tahta, metal, vs), portre, kompozisyon, perspektif öğretiliyordu.

Yağlıboyaya 2001'de başladım. Cornell Üniversitesi'nin kampusu çok güzeldi, sonbahar dönemi başında, resim öğrencilerini, ellerinde tuvalleriyle bahçelerde görünce çok etkilendiğimi hatırlıyorum. Resim bölümüne gittim. Stüdyo alanı kısıtlı olduğu için herkesi almak istemiyorlardı, derse girmek için sıra vardı. Aynı zamanda çok iyi bir ressam olan hocamız dersini almak isteyenlere çizim yaptırıyordu. Sözlü sınav gibi bir şey. Beni dersine kabul etti. O günden beri her gün resim yapıyorum.

Ama çocukken de izleri vardı. Kuzguncuk'ta büyüdüğüm için çevremizde ressamlar, heykeltraşlar yaşardı. Ressamlar okula gelip ders verirdi. Sonradan fark ettim tabii, küçükken Alev Mavitan'dan ders almışım örneğin. Semt içinde yapılan resim yarışmalarına da katılır, kazanamazdım.

Bir sergiye hazırlık nasıl oluyor?

Sergi açmak çok uzun, aylara yayılan bir çalışma. Serginin olacağı mekânla birlikte, bir tema belirleniyor, ona göre tablo hazırlamaya başlıyorum. Bazen bir sergi yaklaşıyor, elimde yeterince tablo olmadığını düşünüp gece gündüz boyamaya başlıyorum. Sipariş üzerine de çalıştığım için, her yapılan resim sergilenemiyor tabii. Bazıları direk benim stüdyomdan yeni sahiplerinin evlerine gidiyor. Öyle zamanlarda beni de sergiyi dolduramama telaşı alıyor.

Türkiye'de sergi açma süreci nasıl gelişti?

Türkiye'de sergi açmayı uzun zamandır istiyordum ama resimlerimi nasıl taşırım diye düşünüp gözümde büyütüyordum. Geçtiğimiz kış Beşiktaş Belediyesi'nde bir sergiye gidip mekanı çok beğenmiştim. Ben de yazın sergi açmak için başvurdum. Rakel Hanim (Belediye'nin Vatandaşlık İlişkileri Sorumlusu) çok yardımcı oldu, kendisine teşekkür ederim.

Beklediğin ilgiyi bulabildin mi?

Evet, kesinlikle buldum, çok güzeldi. Eğer yetiştirebilirsem önümüzdeki on sekiz ay içinde bir kez daha İstanbul'a resimlerimle gelme kararı aldım. Birçok eserim satıldı, yeni siparişler aldım ve sanatseverlerle tanıştım. Önceden benden resim almış olan fakat hiç yüz yüze görüşmediğim kişilerle konuşma imkanım oldu. Güzel bir buluşmaydı.

Bundan sonra nerede sergi açacaksın?

Massachusetts'te Ekim 2011'de bir sergim var. Şubat 2012 içinse yine Boston'da baksa bir sergi için başvurdum, jüriden haber bekliyorum.

Resimle birlikte giden bir akademik hayatın da olmuş. Sanat ve Ekonomi'yi nasıl birleştirdin. Bize biraz bu yöndeki çalışmalarından bahseder misin?

Çok üzerinde çalışılan bir alan değil. Ben şanslıyım, Amerika'da "liberal sanat koleji" denen, insanların istekleri doğrultusunda çalışabileceği yerlerden birinde ders veriyorum. Sanat ve Ekonomi'yi ben ikiye ayırıyorum: Ekonomi Sanatı ve Sanat Ekonomisi. Sanat ekonomisi daha standart, eserlerin fiyatlandırılması, sanatın ekonomideki yeri, sanata yapılan yatırım, sanat eserinin vergilendirilmesi gibi konulara bakıyor. Ekonomi Sanatı'nda ise, değişik ekonomik sistemlerden çıkan sanat eserleri birbirine ne kadar benzer; içerik ya da formda sistematik farklar var mıdır diye bakıyoruz.

Koç Üniversitesi'nde aldığın eğitimle ilgili görüşlerin nelerdir?

Ben Koç'tan mezun olan 3. sınıftanım. Aldığım eğitim çok güzeldi, sınıflarımız ufaktı. 5-6 kişilik bir çok ders vardı. Aldığım bazı derslerden çok etkilendim. Şimdi okuyanlara garip gelecek ama Civilizations dersi beni etkilemişti. O zaman, okula ilk girdiğiniz dönem alınan bir dersti. Arkeoloji Müzesi'ne ilk gidişim o dersin ödevi içindi.

Ekonomi doktorası yapman ve resme yönlenmende Koç'ta aldığın eğitimin etkileri oldu mu?

Ekonomi kariyerim için tabii ki Koç'un çok faydası oldu. Derslerin iyi kötü olması bir yana, insanın ne yapmak istediğini bilmesi, kendini mutlu edecek mesleğe yönelmesi bambaşka bir konu. Ben Koç'ta hocalara asistanlık yapmıştım. Çok ayrıntılı olmasa da, bir akademisyen ne yapar, araştırma ne demek, bunları biraz görmüştüm. O yüzden bilinçli seçim yapabildiğimi düşünüyorum.

Sanat konusunda ne yazık ki Koç'ta fazla aktivite yoktu. Amerika'ya geldikten sonra okulların sanat konusunda çok merkezi rol alabildiklerini gördüm. Örneğin toplu olarak bilet alıp öğrencileri konserlere, söyleşilere, sergilere yönlendiriyorlar. Şimdi nasıl bilmiyorum ama ben okurken böyle şeyler yoktu.

Bugün Koç'u düşündüğünde özlediğin şeyler var mı?

İstanbul'da üniversiteli olmaktan daha güzel ne olabilir? Önce derse girip, hatırlamıyorum 1 saat miydi dersler, sonrasında kafede oturup 3 saat boyunca dersin zor olduğundan yakınmak güzeldi... Çok rahat ve lüks, sorumluluğun minimum düzeyde olduğu günlerdi.

Koç'tan görüştüğün hocaların ya da arkadaşların var mı?

Çok var. Ben de daha sonradan akademisyen olduğum için, hocalarım zaman içinde meslektaşım ve arkadaşım oldular. Benimle birlikte mezun olan arkadaşlarımla da yıllar içinde görüşmeye devam ettik. Sergime gelip beni yalnız bırakmayan Koç'lu arkadaşlarıma ayrıca teşekkür ederim, beni çok mutlu ettiler.

Çalışmalarında başarılar dileriz.

Teşekkür ederim, size de iyi çalışmalar.

Sergilerinden Seçmeler:

Cape Cod Fine Arts Festival, Hyannis, MA (2010)

International New York Art Expo, New York (2010)

Vermont Book Shop, Middlebury, Vermont (2010)

Paradise City Arts Festival, Northampton, Massachusetts (2009)

Lewiston Art Festival, Lewiston, New York (2008)

Art for Autism, Pittsburgh, Pennsylvania (2008)

International New York Art Expo, New York (2008)

International New York Art Expo, New York (2007)

Bella Arte Gallery, Pittsburgh, Pennsylvania (2006)

Palmer House Hilton, Chicago, Illinois (2005)

Gallery Gora, Montreal, Canada (2005)

 
   
Bilgi Güncelle messagemarketer
 

,