Aylık Elektronik Haber Servisi Temmuz 2012       Doğaya döndük, okula döndük, Koç'a döndük: Mezunlar Günü Güzel bir Haziran sabahı, tam Mezunlar Günü'ne gitmelik. Seçil twitter'dan tweet'lere başladı, Öğrenci Meydanı'nda hazırlıklar sürüyormuş. Koç'lu, Koç'suz arkadaşları topladık, yola çıktık. Önce Sarıyer'de buluşup deniz kenarında bir kahvaltı, ardından Kampüs. Ah nasıl da özlemişiz... Doğaya döndük, kampüsümüze döndük, Koç'umuza döndük. Öğrenci Meydanı çok güzel olmuş, beyaz puflar, şemsiyeler, standlar, mis gibi kokular, güzel bir müzik ... Öğrenciler karşıladı bizi önce, bilgilerimizi güncelledik, çekiliş için kuponumuzu aldık. Mezunlar Günü'nün geleneklerindendir, neredeyse kimseyi eli boş göndermezler. Dernek masasından hediye logolu çantamızı aldık. 1997 mezunlarının 15., 2002 mezunlarının 10., 2007 mezunlarının ise 5. yılıymış bu yıl, kendilerine özel hazırlanan rozetlerini alıp taktılar.2012'nin taptaze mezunları da davetliydi, onlar da yeni mezun rozetlerini taktılar. Sonra hemen bütün sınıflardan gelenlerin isimlerini yazdıkları Roll Call panolarının başına geçtik, bizim sınıftan kimler gelmiş kontrol ettik, en kalabalık sınıf olmak önemli, belki ödül kazanırız yine. Yemekhane standından mis gibi kokular yükseliyor, Maja standında harika cupcake'ler ve limonata, hangisinden başlasak bilemedik. Maja'nın sahibi de bizim 2004 mezunlarından Pınar'mış, onu da gördük sohbet ettik. Efes'in standına enfes yeni biraları Bahar ve Unfiltered için de uğradık tabii. Bu yıl çok keyifli üç atölye çalışması vardı, üçünde de yerimizi aldık. Önce Dedio'nun ahşap oyuncak atölyesi. Dedio'nun sahibi Deniz de 2000 mezunlarındanmış ama Deniz gelememişti, eşi Didem'le tanıştık.  Hem biraz oyuncak boyadık hem de kılıç isminde bir oyun oynadık. Dışarından pek kolay görünüyordu ama o kadar da kolay değilmiş. Sonra Cana Kılıççı'nın çiçek aranjman atölyesine geçtik. Plastik kapları değerlendirerek çok güzel çiçek aranjmanları yaptık. Sonra da origami atölyesi. Ben bayılırdım çocukken origamiye. Cumartesi sabahları mıydı, bir program vardı, orada izleyip yapmaya çalışırdık. Anlayacağınız bir "çocuklar gibi şendik” durumu vardı. Bilenler bilir, DJ Çetin Abi'ydi. Keyiflendirdi bizi yine tüm gün. Sonra sürpriz bir grup geldi: Golden Horn Brass beşlisi. İlk defa dinledim bu grubu ve çok beğendim, pek güzel uymuştu Mezunlar Günü'ne. Sivil toplum kuruluşlarının da standları vardı. TURMEPA doğaya uyumlu ürünlerini ve çalışmalarını tanıttı. Bir gün organize olup Koç mezunları olarak TURMEPA ile kıyı temizliğine gitmeliyiz. TEGV hem projelerini tanıttı hem de Van Çatak projesi için yardım topladı. Biz de tabii ki 3353'e van catak yazip gönderdik ve sevgili Vanlı öğrenci kardeşlerimize küçük de olsa bir yardımda bulunmaya çalıştık. Hibrit otomobil Fisker'le test sürüşü yaptık. 220V güçle 6 saatte şarj oluyormuş, istasyona da gerek yokmuş, evde bile olurmuş. Bir de o kadar sessiz ki yayalar için suni ses yapmışlar. Bütçesi bizi biraz aştı ama çok beğendik doğrusu. 2011 mezunlarından Aslı ve 2004 mezunlarından Erdem gün boyu etkinlikleri sundular ve mezunlarla röportajlar yaptılar. Mezunlar Günü hatıra fotoğraf panosunun önünde fotoğraf çektirenler hemen basılan fotoğraflarını aldılar. Tüm gün o köşede bir hareket vardı. Biz de bir ara Kule önünde hatıra fotoğrafımızı çektirdik. Çim alanda frizbi, plastik top, uçurtma tüm gün mezunların ilgilisi çekti. Çoluk çocuk pek eğlenildi. Voleybol oynayanlar da vardı, Pınar ve Sarper gibi evden badminton takımlarını getirenler de. Ozan 2003'ten sonra ilk defa gelmiş kampüse. Merve, Ahmet ve Murat Amerika'dan aile ziyaretine gelmişler. Koç'taki dostlarımızı görmeden olmaz demişler. Burhan, Ayhan'ın düğünü için gelmiş Amsterdam'dan İstanbul'a. O da Mezunlar Günü'ne uğramadan gidememiş. Gamze ve Fahri de Amerika'dan gelenlerden. Fahri gelememişti Mezunlar Günü'ne ama Gamze sonlarına da olsa yetişti. Burcu ve Ozan oğulları Ali'yi yanlarında getirmemişlerdi ama Başak minik kızı Zeynep'i de getirmişti. Bakarsınız 20 yıl sonra Zeynep ve annesi bu defa iki mezun olarak gelirler Mezunlar Günü'ne. En başta hediyelerden bahsetmiştim hatırlarsınız. Günü yine hediye çekilişi ile tamamladık, yine kimse eli boş dönmedi. Hediyeler için mezunlarımız bu yıl da çok güzel destekler vermişler. Elle dergi üyeliği Seda'dan, Vodafone Red üyelikleri Lütfullah'tan, Maya Restoran'da yemek Didem'den, Foça Restoran'da yemek Burçin'den, imzalı Koç Üniversitesi Yayınları kitapları Defne'den, Eczacıbaşı kozmetik ürünleri İrem'den,  Denizli'den havlu ve bornoz takımları Serdar'dan, Pozitif'ten dergi, t-shirt ve Mono Fest davetiyeleri Serhan'dan ve Güral Porselen ve günün büyük ödülü Güral Sapanca'da tatil Hediye'den gelmişti. Eminim benim unuttuğum başka hediyeler de vardır, o kadar çoktu ki. Buralara kadar gelmişken hep birlikte Garipçe'de bir balık yemeden olmazdı. Ah bir de balığın yanına rakı olsaydı...