Mayıs 2012 E.bulten
Aylık Elektronik Haber Servisi
Mayıs 2012
 
 
 
İdil Su Göktan'08 "Yeşil Portakal" isimli pastası ile Benim Özsüt Pastam yarışmasının birincisi oldu.
Yaklaşık bin kişinin katıldığı 'Benim Özsüt Pastam Yarışması'nda birinciliği 2008 Ekonomi bölümü mezunumuz İdil Su Göktan elde etti. 5 bin liralık ödülün de sahibi olan İdil'in yaptığı 'Yeşil Portakal' adlı pasta, Özsüt'ün 155 şubesinin mönülerinde de yerini alacak. Yarışmada Özsüt Genel Müdürü Yıldırım Çullu'nun yanı sıra, yemek yazarı Elif Korkmazel, Radyo D DJ'i Ayça Şen, Uzman Diyetisyen Dilara Koçak gibi isimler jüri üyeliği yaptı.İdil'le görüşüp mezunlarımız için bir röportaj yaptık.


Merhaba İdil, öncelikle çok tebrikler. Biz seni Ekonomi mezunu olarak hatırlıyoruz, pasta yarışmasını kazanman bizi şaşırttı. Var mıydı böyle bir merakın?

Evet, aslında hep vardı, hep karıştırırdım annemin pasta kitaplarını. Üniversite boyunca da aslında bilen bilir yaptığım tatlılar ı:). Ama daha çok ‘emekli olunca bunu yapacağım’ kategorisindeki hayalimdi.

Koç Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra neler yaptın?

Koç’tan harika kriz döneminde mezun olduğum için önce uzun bir süreyi işsiz geçirdim. Tüm arkadaşlarımla topluca işsiz olduğumuz için çok depresyona girmedim. Daha sonra İş Yatırım’da stajyer olarak çalışmaya başladım SPK sınavını beklerken. Ama açık bir penceresi olmayan plaza beni bitirdi. İnsan içinde olmaya alışığımdır, tek ilişkimin bilgisayarla olması beni pek iyi bir yere götürmedi. Sonunda ben pastacı olacağım diye isyan ettim ve ayrıldım. Ailem tabi ki önce çıldırdığımı düşündü, sen yine de SPK’ya çalış diyorlardı. Sonra emin olduğumu kanıtlamak, bir yandan da gerçekten emin olmak için bir restoranda çalışmaya başladım. Koşullar gerçekten çok zor ama işi çok sevdim. Sonra MSA’da pastacılık eğitimi filan derken, simdi buraya geldim, yakında kendi şirketimi kuruyorum.

Koç Üniversitesi’nden aldığın eğitimin şu an yaptıklarına bir etkisi oluyor mu?

Tabi ki çok büyük etkisi var. Olmasa annemleri çok üzerdi:D Ama hep dediğim ve bu konuyla ilgilenenlere de söylediğim, kesinlikle bir vakit kaybı söz konusu değil. Şu anki planlarımı yapabilmemi sağlayan şey üniversitenin kazandırdığı vizyon ve teorik olsa bile iş bilgisi. Her şeyden tabi ki biraz biraz öğreniyoruz ama biraz bilmek bile herhangi bir manipülasyona uğramanızı çok zorlaştırıyor mesela. Eğitimim bugün sadece güzel pasta yapan biri olmak dışında, işin bütün hesaplarını da yapabilmemi, müşteriyi daha iyi anlamamı ve bir fark yaratacağıma güven duymamı sağlıyor diyebilirim. Risk faktörü düşük bir sektör olsa da kısa dönemde en çok iş batıran sektör aynı zamanda gıda sektörü. Bu batışların da genel sebebi işin muhasebesini anlayamamak ya da iş prensipleri edinememek. Bütün bunlardan dolayı ekonomi eğitimim kesinlikle boşa gitmiyor.

Yarışmaya katılma fikri nasıl oluştu? Kazanacağını tahmin ediyor muydun?

Yarışmanın ilanını tesadüfen gördüm açıkçası ve katılmakta da tereddüt ettim çünkü şimdiye kadarki tecrübem Türkiye’deki yarışmaların profesyonellikten uzak olduğu yönündeydi. Yoğun çalıştığım için de vakit ayırabilirsem yollarım bir şeyler diye düşünmüştüm. “Yeşil Portakal” dediğim pasta üzerinde uzun zamandır düşünüyordum aslında, süreci biraz daha hızlandırıp bu yarışmaya hazırladım ve yolladım. Dürüst olmak gerekirse kazanacağım konusunda bayağı emindim :) İlk paniğimi jüri finalde pastaları denemeye başlayınca yaşadım, "kazanamayacak mıyım ya?" diye.

Yeşil Portakal’ın tarifini bizimle paylaşır mısın?

Yeşil Portakal’ın tarifini maalesef yarışma şartlarından dolayı herhangi bir yayında paylaşmam yasak.

Seni bu sektörün içinde görecek miyiz? Bundan sonrası için planların neler?

Evet, kesinlikle göreceksiniz, sık sık olacağını umuyorum :) Uzun zamandır üzerinde çalıştığım bir projem vardı, simdi onu hayata geçiriyorum. Birkaç ay içinde sektöre güzel bir giriş yapmış olmayı planlıyorum. Ucundan ufacık bir fikir vermek gerekirse, çikolatasız hiçbir şeyin olmadığı, brownie üzerine kurulu bir mutfak diyebiliriz sanırım...